Buyrun, ben

Buyrun, ben

25 Nisan 2016

Berlin hayvanat bahçesi ve hatta tüm hayvanat bahçeleri hakkında görüşlerim

Daha önce de ziyaret ettiğim Berlin hayvanat bahçesine bugün bir kere daha gittim, ama bu kez bir farkla, yanımda iki çocuğumla.  Aslında çocuklar görsün diye gittik sayılabilir.  15 yıl önceden aklımda kaldığı kadarıyla Berlin hayvanat bahçesi çok büyük, hayvanlara doğal yaşam alanlarının sağlandığı, gayet keyifli bir yerdi.  Doğala yakındı ve hayvanlar için hapisane eziyetinde değildi. Bu nedenle bu sefer Berlin'e gelişimizde hayvanat bahçesine görmeden dönmelerini istememiştim.
Şaka gibi ama hayvanat bahçesinin  kapısından girer girmez hatıralarımın beni yanılttığını üzülerek farkettim.  Sonra tüm gezi boyunca Berlin hayvanat bahçesini Gaziantep hayvanat bahçesi ile karşılaştırıp durdum. Aslında hiç de hatırladığım kadar büyük değilmiş, hayvanlara sağlanan yaşam alanları gerçek hayatlarındakinden çok çok küçükmüş.
 Bu noktadan sonra hayvanat bahçesini oldukça üzülerek gezdim.  Keyif almak yerine acı çektim.  Zavallı geyiklerin koşacak alanı yok, zavallı keçilerin tırmanacak dağı yok, zavallı Zürafaların uzanacak dalı yok diye hayıflanıp durdum.  Aslanların kaplanların hatta Puma'nın panter'in bile konduğu kafesler, sanki bizim evdeki köpeğimiz Oliver'ın taşıma kutusu kadar küçük geldi gözüme.
 Gerçi beş senedir gitmedim ama, hatırımda kaldığı kadarıyla Gaziantep hayvanat bahçesi şu anda gözümün önünde.  Gerçek bir çam ormanının içine kurulmuş bu hayvanat bahçesinde, geyikler, keçiler dağlarda özgürce koşuyor, zürafa şakir'e ayrılan alan buradakinden gerçekten daha büyük, çocukların dokunabildiği sevebildiği çiftlik hayvanları bir yanda, kuşların bile nispeten özgür uçabilecekleri alanları vardı.  Bunun yanında ormanda ağaçların altında oturabileceğimiz, piknik yapabileceğimiz veya özgür özgür dolaşabileceğimiz uzun yollar, patikalar vardı.  Gaziantep hayvanat bahçesini gezerken huzur dolu bir ormanda olduğumuz hissini hiç kaybetmiyorduk; burada ise her tarafımız kafeslerle çitlerle tellerle çevrili adeta bir hayvan kafesinde gibi hissettim kendimi bu kez.
Bütün bu olumsuz hislerimin arkasında havanın aşırı soğuk olmasıyla aldığın keyfin çok azalması ve bununla beraber benim hayvanların özgürlüğü ile ilgili görüşlerimin de yaşımın ilerlemesi ile birlikte değişmiş olması bulunuyor olabilir.  Bundan dolayı bugünkü geziden çocuklarımın aldığı kadar zevk almamış olabilirim.  Yine de çekirdek aileyle beraber geçirdiğimiz gerçekten çok güzel bir gündü.  Böcekler kısmını gezerken kafesin içinde kamufle olmuş hayvanları, kertenkeleleri, kurbağaları, böcekleri bulmaya çalışırken "pictureka" oynamak günün en komik en eğlenceli bölümüydü bence.
Sonra hayvanat bahçesinin restoranında yanımızda götürdüğümüz börek ve meyvelerle oradan aldığımız nutellalı kreplerin keyfini çıkarıp, soğuk havada  biraz ısındıktan sonra  turumuzu tamamlayıp eve döndük.
Özetle keyifli güzel bir gündü. Çocuklar çok eglendiler, onlar eğlendiği için ben de çok iyi vakit geçirdim. Yine de içimde bir yerlerde bir hayvanat bahçesi çok daha farklı olabilirdi fikri saklı kaldı.
 Not: bu yazıları telefona yazdırdığım için bir şekilde fotoğraf yükleyemiyorum, döndükten sonra bütün yazılarımı tek tek eklemeye çalışacağım.  Bazı noktalama hataları, büyük küçük harf hataları varsa onlar da bu yüzden, şimdiden özür dilerim.

Hiç yorum yok: