Buyrun, ben

Buyrun, ben

27 Aralık 2006

Canim Yavrum..

910 gram olmuşsun... Her iyi haberinde seviniyorum ayrı ayrı.. Her gün, her an seni düşünüyorum. Seni seviyorum..

Sana minik minik giysiler alıyorum, elbiseler, ayakkabılar.. Bu kadar alma, birçoğunu giyemez diyor herkes. Ama ben duramıyorum. Herşeyin en iyisini, en fazlasını istiyorum sana. Hiçbirşeyleri yakıştıramıyorum (o oda takımı güzel değil, bu hastane ya kötüyse doğum için..). Baban gibi herşeyi akışına bırakmayı seven bir adamı bile delirtmek üzereyim, haberin olsun.
Annelik patolojik bir duygudur diyen bendim, beni bile şaşırttın bu kadar olabilir mi diye :)


Gel yavrum.. Gel de sağ salim, kavuşalım biz de yıllardır beklediğimiz minik kalbimize, kelebeğimize.

15 Aralık 2006

Gebelik ve idrar yolu enfeksiyonu

İki kat daha ağır geçiyormuş.. İki kat daha yıpratıcı, bebek ve anne için beş kat daha riskli(ymiş).. Kitapta yazanların yarısı doğru değilmiş, iki serum takınca bulantı kusma ya da halsizlik geçmiyormuş..
İnsan kırksekiz saat aralıksız uyuyup yine de kendine gelemeyebilirmiş..
Minik kalbim kusura bakma, şu badireyi de atlatayım seninle ilgilenmeye devam edeceğim.

8 Aralık 2006

Yorgunum

Hani yorgunluğun da bir tanımı olmalı.. Şöyle ayaklarım yorgunluktan ağrıyordu, yok ne bileyim o kadar yorulmuştum ki düştüm bayıldım, falan... gibi. İnsan tanımlayamayacağı kadar da yorulur mu canım!!

Şöyle eve gelip de yemek yapacak, ya da yiyecek kadar da mı enerji kalmaz :(