Kadın
doğum hekimi olmak değişik bir psikoloji. Biraz anlatabilsem keşke
nasıl bir his olduğunu.. Ya da bana nasıl hissettirdiğini...
Bir
kere zor bir işi önce teknik güçlüğünden bahsedeyim.
Kesinlikle maddi karşılığı için yapılacak bir iş değil.
Psikolojik baskısı, fiziksel yoğunluğu, sorumluluğun büyüklüğü
insanı haddinden fazla yoruyor. Gecesi gündüzü olmayan bir branş
zira. Bu bebek insanlarına saat kaçta doğmaları gerektiğini
söyleyemediğiniz için, mesai tanımı da olamıyor. Örneğin
yılbaşı gecesi 01:49'da doğumhanedeydim. Ya da kendi doğumgünümde
pasta kesildikten hemen sonra girdiğim hastaneden iki bebişin
peşpeşe aramıza katılması suretiyle gece 12'de çıktım. Ya da
bir pazar sabahı evdekiler daha uyurken doğumhaneye girip, peşpeşe
üç bebek doğurtup, evdekiler daha uyurken :) hiçbirşey olmamış
gibi simit alıp eve gidip kahvaltı hazırlayabildim. Ya da.. bayram
arifesinde babacığımın mezarına ziyarete gideyim diye üç ay
önceden bilet aldığım uçağı, tamıtamına sekiz arkadaşımızın
iki gün içinde doğmaya karar vermesinden ötürü kaçırabilmeyi
başardığım oldu..
Tabii
öyle doğurttum oldu da olmuyor. Sağlıklı mı sağlam mı,
doğumda Bir şey olacak mı, annesinin kucağına sapsağlam
verebilecek miyim, hadi ıkın, hadi be yavrum doğ. Bu bir değil
iki değil üç değil dört değil yüzlerce kere tekrarlanan bir
film! Her bir seferinde filmin sonunun aynı bitmesini umarak
izliyorsun, dualar ederek ve maalesef hiçbir sefer filmin sonunu
gerçekten bilmiyorsun. Doğa sporu falan yapmana gerek yok,
adrenalin istiyorsan doğum yaptır :)
Bütün
bu stresin, zamansız çalışmanın, yoğunluğun ve yoruculuğun
sonunda, her defasında yeniden bebeğin oluyor. Bazen bir değil iki
tane hatta! Hayatımın en heyecan verici tecrübesi anne olmaktı ve
bunu iki kereden fazla tatma olanağım yok fiziken. Ama ruhen, çok
şükür ki, ne şükür ki, her geçen gün yeni bebelerim oluyor.
Zaten gebelik süresince öyle bir ilişki kuruyorsun ki annelerle,
doğumdan sonra sanki her biri benim gibi oluyor.
Sabahları
günaydın eşliğinde bebelerimin fotoğrafıyla uyanıyorum –
sağolsunlar gönderiyorlar -.. Yolda sokakta yürürken bazen
yorgunluktan tomsurmuş önüme bakarken bebelerimden biriyle
karşılaşıyorum – sağolsunlar hemen getirip kucağıma
atıyorlar – yüzüm gülüveriyor.
Büyüdüklerini
görüyorum, abla abi olduklarını. Kardeşlerini doğurtunca biraz
mahsun oluyorum ama olsun onlar ilk göz ağrılarım :) Sonra yeni
doğanları da o kadar çok seviyorum :)
Kocaman
bir aile oluyoruz bebeklerimle, onların anneleriyle, babalarıyla,
bazen geniş aileleriyle. Bunu çok seviyorum.
Gün
içinde çok ama çok sıkılıyorum bazen, geliyor bir mis kokulu,
gıdısını boynunu şöyle bir koklayıp cennet kokusunu içime
çekiyorum, ne dert kalıyor ne tasa... Bu arada bilmiyorum neden
böyle güzel kokuyorlar.. Cennet gibi.. Aslında ne kadar pis bi
yerden geliyorlar kan su bazen çiş :) Ama istisnasız cennet gibi
kokuyorlar.
Seviyorum ben bu işi :)
2 yorum:
para için yapılacak iş değil cümlesine sonuna kadar katılıyorum. İyi bir kadın doğumcu aileden biri gibi lakin sorun şu; bizim bir kadın doğumcumuz varken doktorun yüzlerce hastası /ailesi var. So, what can u do sometimes?
Size hayranim her açıdan. Maşallah. ..
Yorum Gönder