Buyrun, ben

Buyrun, ben

20 Nisan 2008

Damla Hanım pazar gezmesinde

Damla Hanım top oynarken.. Ayağıyla atıyor ama eliyle atmayı beceremiyor henüz.

Beyaz peynir kıvamında attık güneşin altına...



Güzeller alışverişte..


Son numaramız, burun, ağız, kulak, minik eller, minik ayaklar, artık bi de göbüşümüzü gösterebiliyoruz.
Ona göre.
Hahahah

15 Nisan 2008

Tarihe not-2


Bir yasindasin... Hatta daha dogrusu on iki bucuk ayliksin.
Anahtarin kapiyi açmak için olduğunu biliyorsun, anahtari eve girecegimiz zaman elimden alip delige sokmaya calisiyorsun.
Televizyonun kumandayla acildigini, ama dugmesinden de acilabildigini biliyorsun.
Kumandayi uzatip "ac" diyorsun.
Baby Tv izlerken begendigin bolumleri izleyip begenmediklerinde diger odaya gidiyorsun.
Kaydıragina onden tirmanmayi daha cok seviyorsun.

Catalini tabaktaki meyvelerine (ya da bamya, patates gibi yemegine) batirip yiyebiliyorsun.
Birsey istendiginde dogru olarak anlayip getirebiliyorsun (Pisi Kedi kitabin, ayicigin, pecete ya da kumanda gibi genel birsey de olabilir).
Yere dusunce kalkabiliyorsun ama aglayip birinin seni kaldirmasini beklemek daha isine geliyor. Cimenlerin icine dustugunde kalkamiyorsun ama, durup acikli acikli bakiyorsun.

Annen tembellik edip bebeklerin isaret dilini ogretemedi sana gerci, ama bazi isaretleri biliyorsun. Elimle "gel" isareti yapinca mesela, net bir sekilde anliyor ve geliyorsun (canin isterse tabii :) ) Ya da birini cagir deyince "gel" diyor ya da elinle cagiriyorsun.
Bu bir yas icin erken mi bilmiyorum ama, parmak kuklalarinin icinde durdugu kutuyu biliyorsun, hadi kukla oynatalim deyince gidip alip parmagina takiyorsun. Parmak kuklalari sarkimiz "basparmagim basparmagim nerdesin"i soylemeye baslayinca parmagini oynatmaya basliyorsun. Onceden elini sallardin ama simdi parmagini bukebiliyorsun, dansediyorsun. "Hadi kizim oyuncaklarini topla" deyince tekrar kutuya doldurup kapagini kapatiyorsun. Hatta bazen bir bakiyorum parmagina bir kukla takmis bana oynatiyorsun.

Muzik calmaya baslayinca dansediyorsun, ama oyle boyle degil, belini bacagini kafani kollarini ayri ayri salliyor, gercek gercek dansediyorsun.
Ayaginda oyuncak bebegini sallayip uyutuyorsun.
Burnunu, kulagini, agzini gosterebiliyorsun.
Kopek kus ordek sesleri cikarabiliyorsun. Kedileri pisi pisi hareketiyle cagiriyorsun.
Efe dayinin papaganindan cok korkuyor, onun durdugu odanin kapisinda durup girmiyorsun.

Bu arada bir gun Besiktas'ta yururken, unlu bir ajans oldugunu sonradan ogrendigim bir cast ajansı tarafından kesfedildin :) Seni reklamlarda neden oynatmadigimizi sorup bize kartini veren Ayse hanimi arayip aramayacagimiza karar veremedik henuz :)
El salliyor, opuyor (daha dogrusu kocaman yaliyor), opucuk atiyorsun (ama henuz avucunun icini opmekle yetiniyorsun, yakinda atarsin da herhalde :) )
"Anne nerede" deyip yuzumu saklayinca ellerimi acip beni buluyor, "Damla nerede" deyince ellerinin arkasina yuzunu sakliyor, cee yapiyorsun. Gerci henuz sadece agzini saklayabiliyorsun :))
Babana baba diyorsun ama sadece aglarken ya da birsey isine gelmeyince anne diyorsun.
İsteklerini cok net bicimde ifade ediyorsun. Mesela ormana gittigimizde ayaklarini suya sokmak istedin, ben de soyup izin verdim sokmana (gerci aksama nezle olunca babandan bir araba laf isittim ama olsun)
"Annesinin birtanesi kim?"
"Ben"
"Annesinin prensesi kim?"
"Ben"
"Annesinin melegi kim?"
"Ben"
"Annesinin minik kusu kim?"
"Gak gak"
"Annesinin biricik yavrusu kim?"
"Ben"
"Damla anneyi ne kadar seviyor"
Ellerini iki yana kocaman aciyorsun (Bu resimde de bu soru uzerine acmistin kolunu)
"E o zaman kocaman bi saril anneye"
Kosup kocaman sarilip sirtimi tipisliyorsun.
E ben seni cok seviyorum yavrum!

12 Nisan 2008

8 Nisan 2008

Tarihe bir not..


Merhaba yavrum, minik kalbim, su perim..

Birgun bunlari okuyacak olursan, tarihe bir not dusmek icin yaziyorum bunlari. Bilmeni istiyorum seni ne kadar sevdigimizi, ne kadar bekledigimizi, seninle gecen her saniyemizin kiymetini bildigimizi ve hep her an her saniye dua ettigimizi, Allah'im seni nazarlardan kazalardan belalardan korusun diye.

Gecen sene bu gunlerde yeni dogmustun. Ben daha farkinda degildim anne oldugumun, henuz tanimiyordum seni, soku atlatmis degildim.. Seni kucagima ilk verdikleri anki heyecanim taze henuz biliyor musun yavrum, sevinc gozyaslari ne demekmis ogrenmistim.

bir yil ne kadar da cabuk gecti, ne cabuk buyudun, hergun yeni bir seyler ogrendin, bizi de sasirttin. Dort bucuk aylikken yukarida asili oyuncaklarina ilk uzandigin gun nasil da heyecanlanmistim, Altinoluk'ta idik, ilk kez birseye uzaniyordun.

Bugun bir yasindasin. Sana hicbir zaman "kucuk o, anlamaz" diye yaklasmadigimiz icin, herseyi cabucak ogreniyorsun, bizi hergun sasirtiyorsun. birseyleri dogru yaptigimizi hissediyorum her an, seni gordukce, ilerlemeni yasadikca.

marifetlerini pespese siralayip gulduruyorsun bizi.

Efe dayinin papagani nasil otuyor Damla? "gak gak" Ay cok cirkin bir kus bu yahu (cirkin taklidi yapiyorsun) Damla nasil agladi onu gorunce? "uhu uhu" aglama taklidi yapiyorsun.. Damla anneyi ne kadar seviyor? Kollarini iki yana aciyorsun. Kos saril o zaman anneye (kosup kocaman sariliyorsun annene ve omzumu tipisliyorsun).

koklamayi, uflemeyi, kosmayi (yeni yeni), cicek toplamayi, dusunce kalkip elini silkelemeyi ogrendin. Baba, dede, mama, ver, ece, anneanne, ayca, teyze, bazen ofkelenince de anne diyorsun. gel diyor elinle gel isareti yapiyorsun. kedileri pisi pisi diye cagiriyor, kus gorunce gak gak yapiyorsun. konusulan her seyi (bence) anliyorsun.

masallah sana yavrum.
bizimle buyuyor bizi de buyutuyorsun.

5 Nisan 2008

Peri prensesim benim

..Peri prensesim benim..
Hayatımın anlamı.
Gün ışığım.