Buyrun, ben

Buyrun, ben

25 Kasım 2008

Kendiliğinden geçen rutubet sorunu, bakıcımız Fatma hanım, önyargılar - yargılar ve ıspanaklı pide


Bakınız: Kızım pamuk helvam ipek kokulum.

Bizim rutubet sorunu ve küf kokusu, beni inim inim inlettikten ve bir hafta kadar ağlattıktan sonra (ki birdenbire ortaya çımıştı), Damla'nın yatağını çalışma odasına taşıdıktan, odasındaki herşeyi yıkayıp elden geçirdikten ve bol bol havalandırdıktan sonra..
birdenbire...
kaloriferlerin geçen seneki gibi harıl ve harıl yanmasıyla..
bir günde
geldiği gibi gitti.
Beni şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükleyerek.
Hatta o kadar geçti ki rutubet kokusu haftasonuna kadar geri gelmezse kızımın odasını tekrar eski haline taşımayı düşünüyorum. Hadi bakalım.
Sonra... artık bir bakıcımız var. Herkesten, heryerden dinlediğim korkunç bakıcı hikayelerinden ödüm kopa kopa, yavaştan yavaştan arayışlarımız sürerken.. Annem gerçekten çok yoruldu, fiziksel yorgunluğu bir yana, sürekli bize, Damla'ya ve bizim eve bağımlı yaşamaktan artık dengelerini bozmaya başladı diye bir çözüm ararken... Eve ve bize bakacak bir yardımcı için üç beş hanım denemiş ve yanılmışken... Damla hanımı yuvaya mı versek diye düşünürken..
Allah bize Fatma hanımı yolladı. Sanırım Allah yolladı.
Önyargılarım (bakınız bakıcı anıları, Yasemin abla, eve erkek alan, Esra abla, bir gün önce gelip başka iş buldum yarın yokum diyen, Fatma, her ay daha yüksek maaşa iş buldum diyerek maaşını bir buçuk milyara kadar artıran, vs, vs.....) ve yargılarım (Fatma hanımın önceki çalıştığı arkadaşımın anlattıkları) arasında kıvranırken, ay ne uzun cümle oldu, iki gün önce işe başladı.
Son yargılarım:
1. Ispanaklı börek istedi canım, pide yapmış, bildiğin hazır pide, hazır aldı sandım, nefis olmuş,
2. Güler yüzlü,
3. İki hafta sonra buraya olumsuz ve ağlak bir yazı yazmaktan çok korkarak bunları yazıyorum,
4. Herşeyin hayırlısı, belki de gerçekten onu Allah göndermiştir ve herşey hakkaten çok güzel olacaktır,
5. Damla hanımla çok çabuk kaynaştı ve iyi anlaşıyor görünüyor,
6. Öyle olmasa annem resim kursuna dönmekten bahsetmezdi çünkü torununu kimseye emanet edemez o kolay kolay.

20 Kasım 2008

Rutubet ve benim delirmem

arasında çok sıkı bir ilişki var..
Hani oynatmaya az kaldı durumu!!!
Evimizi rutubet bastı.. Bu kadar ani nasıl oldu anlamadım. Hani zemin kat, biraz olur rutubet, kapris yapmayayım, sus be kadın durumu değil.. Bir anda, yere temas eden eşyalar küflenmeye başladı (yatak altı saklama kutusu gibi mesela) hatta gardrobun üzerine koyuverdiğim yastık, yatağın arkasına düşmüş oyuncak gibi... Çıldırmamak elde değil. Küf diyorum ayol bildiğin küf.. Kızımın odasına girilmiyor rutubetten...
Taşınmaya karar verdik bir anda, üst katta dört aydır boş olan daire iki gün önce tutulmuş. Şansa bak!! Uzağa gidemem, ev arayamam, uf masraf vs... Ev sahibini aradım imdaaaat diye, apartmanın alttan giden borularında kırık vardır dedi zira rutubet belli bir hat üzerinde ve bazı duvarlarda, dış cephede değil. Yöneticiyle konuşun baktırsın dedi.. Yöneticiye gittim kadın demesin mi bugün yönetimi devrediyorum!! Şansa bak, yeni yönetici kimdir, ilgilenir mi.. Bakalım dürtecez hergün boruları kontrol ettirsinler diye..
İşte böyle.
Rutubet = allerjik solunum yolu hastalıkları, astım (Allah korusun). Bil de çıldırma yahu.

16 Kasım 2008

Buralarda yokken...

1. Grip nasıl canavarlaşıp başka birşeye dönebilir, kendinden geçip, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonluğundan başka şeylere döner bunu öğrendim..
2. Allah dermansız dert vermesin kimseye, bu doktorlar muhterem insanlarmış bence, doğru ilaçlarla nalet bir öksürüğün şıppadanak nasıl kesilebileceğini öğrendim.
3. Mucizelerin var olduğunu öğrendim
4. Arayanlarım soranlarım hastalandığımdan dolayı merak edenlerim olduğunu öğrendim, sevindim.
5. Music Together deneme dersine gittik kızımla, eğlendik..
6. Yapıncak'ı iyi gördüm sevindim..
7. Pınar'la tanıştım, kısa sürede, çok sevdim..
8. Nalet asık suratlı bir anne olarak oyun grubuna gittim Ayça'yla Şebnem'i kızdırdım, ama söz verdim geçicek.
9. Saçlarım ne çok beyazlamış, gidip boyatamadım.
10. Sevgilim müdürlük sınavında şu an, geçen günlerde boool stresli dersli, çalışmalı acılı :) anlar yaşadık, inşallah iyi bir şekilde sonuçlanacak
11. Minik kalbimin dili iyice çözüldü, annesi gibi geveze oldu, bazen öyle şeyler söylüyor ki, oha falan oluyorum. Sabah sarılmış sırtını tıpışlarken biraz fazla mıncırdım herhalde, "tıpış istemiyooom" dedi mesela :)
12. Gerçekten Tracy doğru söylüyormuş, bu veletler aslında küçük birer insan, meleğim konuşmaya başladıkça anlıyorum ki, aslında HERŞEYİ anlıyor, HERŞEYİ düşünüyor ve HERŞEYİ hissediyorlar....
13. Ona göre yani, bu bebişlere bebiş gibi değil birey gibi davranmak konusunda çok iyi birşey yapmışız sanırım.

9 Kasım 2008

Güncelleme

Hala iyileşmedim. Beter oldum beter!!
Üst solunum yollarım kendini iyice bıraktı enfeksiyon aşağıya doğru ilerliyor

Öksürük balgam en yakın arkadaşım

Acıyın bana acıyın!!

Şimdi de nöbete gidicem ühü ühüüü

6 Kasım 2008

Rapor

Hastalık nedeniyle kapalıyız.
Bkz: Kendime internete girmeme raporu verdim hahaha

2 Kasım 2008

Annem

olmasa ben ne yapardım?
İyi ki var.
İyi ki doğmuş.
İyi ki varsın annemmmm

Korkularımızla yüzleşmek

Benim en temel korkum şu an sanırım başaramama korkusu.
Beni esir alabiliyor zaman zaman.
Sevgilim "ne var bunda başaramayacak" deyince geçiyor.

Ben hep başaracağıma inandım genelde de istediğim şeyleri başardım.
Ama artık yaşlandığımı, geç kaldığımı, hayatın kontrolünü elimden kaçırdığımı düşünüyorum içten içe galiba.

Bilinçaltım da mı yaşlandı?