Buyrun, ben

Buyrun, ben

20 Haziran 2008

Hayal alanı tatilde

Hayal adamımı ve minik kalbimi yanıma aldım,
kaçıyoruuzz biiiizz......

16 Haziran 2008

Bebeler ve babalar (bir tane de anne)

Ey dün Damla hanımın peşinden çimlerde koşan, güle oynaya eğlenen iki yaşındaki oğlunu (onu oraya bırakan büyükanneyi de haketmediği şekilde azarlayarak) kolundan sürükleyerek ve adeta tartaklayarak oradan alan, bisiklet ve bebek arabası gibi şeylere oturtmak suretiyle yerle temasını kesen insan evladı..
Dün babalar günüydü. İki yaşında böyleysen sen büyüdükçe o miniye neler yapacaksın?
O büyükanneye yazık değil mi, gelmiş sana iyilik yapıp bebeğine bakıyor sen rahat yemek ye diye (belki hep de bakıyordur) o kadar insanın içinde ne bozuyorsun kadını?
Ben gül gibi mis gibi prenses kızımı koymuşum doğaya, sen o kıymetli! oğlunu sürükleyerek alırken bana ne demek istiyorsun hem?

Üstünün kirlenmesinden, keneden böcekten korkuyorsan ne demeye Fenerbahçe parkına getiriyorsun, alışveriş merkezine götürsene yavruyu.. Ya da hiç evden çıkarma... Ya da ne demeye betona koyuyor burda oyna diyorsun, bebek bu anlar mı betonu çimi, "bu tarafta dur buraya geçme"yi.. Al kucağına otur öyleyse. Yok yok eve git sen en iyisi. Orada çayırda bebeler cıvıldaşırken seninki durur mu kaldırım kenarında?
Al götür oğlan turşusu kur. Ya da kendine dik hiç ayrılmayın.
Ayrıca aynı şeyler cumartesi Yelkenkaya'da kumda oynayan 4 yaşındaki bebeyi, saçına kum sürdü diye taaa uzaklardan bağırarak azarlayan babacık ile Boyner'de eline elbise askısı aldı ve onunla oynadı diye 3 yaşındaki bebeye bağırıp vuran anne için de geçerli.
Avrupa'da olsak üçünü de polise haber verir, olmadı kendim kavga ederdim.
Ben kavgacı mıyım neyim.

15 Haziran 2008

Blog arkadasliklari sanal mi. Hedike'nin ikizleri gercek. Bu arkadaslar da.

Gecen gun "bu sanal arkadaslar sanal mi" diye soruyordu biyonik bir postunda..
Herseyin sanali, yapmasi, androidi uretilebildi de, "iyi kalp"in sanalini uretebilen olmadi ki henuz.. Bu yuzdendir benim her basim sıkıstıgında bloguma anlatisim dertlerimi, blog arkadaslarimdan biri uzuldugunde uzulusum, sevindiginde sevinisim.. Bu yuzden her bebis resmine baktigimda kendi kendime masallah deyisim.
Oysa, biliyor musunuz, blog arkadaslarimdan bir cogu bilmez, tanimaz bile beni.. Ben kendi kendime okurum, izlerim, takip ederim.. Fark bile etmezler.. Onlar da beni okuyorlar mi, okumuyorlar mi bilmem. Farketmem…
Bu yuzden sasiriyorum, sevinerek, icimi dokmek icin Hedike’den bahsettigimde gelen icten yardim tekliflerine. Bu kalpten gelen iyiliklere, dualara..
Biliyor musunuz, ana duasi kabul edilirmis.. Bu yuzden hergun dua ediyorum, bebisler sag salim bir dogsunlar, sonrasi Allah kerim diye..

Hepinize cook tesekkur ederim. Su anda sanirim bebeklere yonelik birseyler yapmak icin erken. Daha cok ufaklar.. Biz birseyler aliriz, sonra Allah muhafaza birsey mirsey olur, daha da uzulur.
Ne zaman yola girerler, buyurler, o zaman bezleri mamalari minimini giysileri aliriz bence.

Simdilik biz annecigi icin birseyler yapmaya calisiyoruz, ekmek parasi, esya ufak tefek.. Bir yandan da uzuluyoruz, Allah herkese hayırlı bir es, hayirli bir koca versin diye dua ediyoruz.

3 Haziran 2008

Ben hiç kimsenin sevinmesi için bu kadar dua etmemişimdir sanırım

Onu ilk tanıdığımdaki ilk yorumum "Hedike nasıl bir isimdir" olmuştu.
Ama sonradan bir baktım ki.. Bu nasıl bir insandı.. Bu kadar zor şartlarda yaşarken nasıl bu kadar sevecen bu kadar verici olunabilirdi? Bir hastanede temizlikçi iken, hem de aslında oranın başhekimiymiş gibi hayatla barışık olunabilirdi?
Hem kendi işini yapıp hem de herkesin işine nasıl koşulabilirdi?

Hedike'yi herkes sever de, ben sanırım Damla'nın bugün var olmasında onun dualarının katkısına gerçekten inanıyorum.. Ya şu anda onun karnında taşıdığı ikizlerde benim dualarımın katkısı?

Birbaşkasının mutluluğunu istemek, günümüzde üstümüze yapışan bencillikle yüzleşip onu kenara itebilme başarımızla alakalı. Herkes için bunu yapamayız sanırım. Ama Hedike'nin mutluluğunu o kadar o kadar istedim ki... Allah'ım nolur hamile kalsın, o sevinci o da yaşasın.. diye.

E, eksik niyaz mı nedir, doğuştan özürlü bir rahimde mini mini iki bebenin büyüyebilmesi ne kadar zor, Hedikecik yatıyor şu anda, yıllarca evlere temizliğe gidip biriktirdiği paralarla ve hepimizin dualarıyla edindiği tüp ikizlerini içinde tutmak için, çalışamıyor, sadece endişeleri ve ikizleriyle yatıyor tüm gün.

Allah'ım, şimdi ise analarına o minikleri sağ salim doğurabilme gücü, bize ise, o soğuk sobalı kapısız evden ısınan insanca bir yere taşınabilmeleri, evlerine iki çekyat dışında örneğin bir masa sandalye elbise dolabı gibi şeyler alma, hatta miniklerin de yaşıtları gibi (hakettikleri gibi) büyüyebilmeleri için birşeyler yapabilmemiz için bir formül bulabilme gücü ver lütfen.

Allah'ım, bu miniklere doğabilme ve dünya iyisi anaları ile mutlu olabilme gücü ver lütfen.