Diyorlar ki, yaptığın işi seviyorsan çalışıyormuşsun gibi gelmezmiş hiç.
Geçenlerde işe gelirken, çalışırken eğlenseydim nasıl olurdu diye düşündüm ve bir de baktım ki zaten eğleniyorum. Bunu fark ettiğimden beri her sabah şükrediyorum bu işi yaptığım, bu şartlarda yaptığım için. İnsanlara temas etmek iyi geliyor, kabul ediyorum bazen fazla da geliyor ama çalışma saatlerimi kendim seçebilmek müthiş rahatlık.
Öte yandan....
Ama diye devam eden her cümle yok hükmündedir derler ama yukarıda yazdıklarımı yok saymayın lütfen.
Bazen de zorluyor evet. Özellikle işler yolunda gitmediğinde. Tüh ya diyorum. Öf diyorum. Düşünsenize elimin altındaki can. İnsan. Bebek. Anne. yine çok şükür ki durumların yüzde 99'u çözülüyor, düzeliyor. Ama düşünsenize, sen elinden geleni en iyi şekilde yapsan da, bilsen de, uygulasan da, bilimsel verileri takip etsen de, tüm önlemleri en iyi şekilde alsan da, hastanın tansiyonu bir düşüveriyor, uterusu bir gevşeyiveriyor, haydaa. Al sana adrenalin bombası. Asık bir surat. Bütün gün homurdanan bir ben.
Diyorum ki mesela işler aksi gittiğinde pastanın dibi tutsa, ne bileyim, mağazacı olsam da satışlar az olsa. İşler kötü gittiğinde kimseye hiç bir şey olmasa. Herkes iyi olsa.
Ne değişik iş değil mi benimkisi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder