Geçen gün yazdım, anca yayınlayabiliyorum.. Karışık işleri sevenler, buyrun:
Kafam karışık gene… her zamanki gibi..
İşe başlamak üzereyim ve bu bir seyahatten döndüğümüz gün olacak. Altı aydan uzun süredir evde olmanın verdiği rehavet aniden ve acılı bir şekilde son bulacak..
Bu sefer, ilk doğumumdan sonraki gibi heyecanla, hevesle falan beklemiyorum işe dönmeyi.. bunda temel etken, “yarım kalmışlık” duygusu. Bir oğlak burcu insanı olup, oyum da her zaman “tam” ve “mükemmel”den yana olduğundan, planladığım – istediğim – tasarladığım birçok şeyin tamamlanmamış olması, üstüne geri dönüp çalışacağım ortamın kokuşmuş ve kendine ait pisliklerle dolu olması da ayaklarımı evime doğru geri geri getiriyor.
Stresliyim. Evet. Bunda itiraf etmeyecek bir şey yok. Bu sefer adam akıllı stresliyim.
Yarımlar tamlar alınacaklar verilecekler kafamda dans ediyor.
Her zaman söylediğim gibi, “kafamda kırk tilki dönüyor, kırkının da kuyruğu birbirine dolanmıyor”. Ama ben dolanıyorum.
Neler yarım kaldı,
1. İşe başlamadan önce şu kadın doğum derslerini bitirmeyi hedeflemiştim. Okuyacağım altı üstü beş altı kitaptı. Bitmedi. Biri bile bitmedi. Daha jinekolojiyi okuyorum, obstetriğe başlayamadım bile.
2. Elimde bekleyen makaleler, yarım yazılar, düzeltilmesi gerekenler… Hiç olmazsa bir ikisini bitirseydim iyi olacaktı. Bekliyorlar.
3. Tezimi işe başlamadan bitiririm diyordum. Şimdi sevgiyle andığım, eskisinden daha çok kanı büyük bir titizlikle toplayacağını söyleyen arkadaşımın SALAKLIĞI yüzünden, teze dair sadece hazır kitler ve üç beş kan var elimde. O da bekliyor.
4. Bebeğimin gece uykularını düzene sokacaktım. İlk uyuması çok şükür tamam, kendi kendine ya da biraz yardımla zorlanmadan uyuyor ama sabaha kadar uyumayı henüz başaramadı.
5. Kilo vermeye başlamam lazımdı. Kendimi eve ve eşofmanlara hapsettiğim aylar kuş gibi uçtu geçti. Artık insan içine çıkacağım.. Kilolarımla barışıktım evet, süt veriyorum nihayetinde.. Ama sabrım taştı, artık sıkıldım.. Hamlıktan ve hareketsizlikten her yanım ağrıyor, bu fazla kiloları taşıyamıyorum. Vücudum sinyal veriyor. Ben daha kilo vermeye başlayamadım.
Başka başka.. kafamda..
Amerika seyahatinden vazgeçtik sanırım. Çok zamansız çok masraf olacaktı. Nisanda, ben sınava girmeden hemen önce 20 günlük bir seyahat planlamıştık(m). Ama hem sınavımın olacağı dönemde kardeşimin evlenecek olması, hem maddi endişeler, hem de ders çalışmak + tez yazmak gibi ihtisas sonu dönemin kendine ait stresli işleri, bu planı yoksaymaya neden oldu.
Başka…
Bayramda memlekete yolculuk, dönüşte apar topar hastane.. Ne önceden gidip çalışma yeri / nöbetle ilgili görüşme imkanım olacak, ne de istediğim ayarlamaları yapma imkanım. Ani başlangıç. Eh hadi hayırlısı olsun.
Su akar yolunu bulur.
Her şey olacağına varır.
Zaman uçar gider, bunlar olur biter, başka tilkiler başka sorunlar döner durur.
Hadi hayırlısı.
2 yorum:
Bak son sözlerine tamamen katiliyorum. Hersey yavas yavas olacak. Benim de aklimdan bin türlü sey geciyor son günlerde. Kolay degil iki cocuk büyütmek, üsüne bir de okumaya calisiyorsun. Hele gece uykulari ve kilo olayi üstüne tuz biber ekiyor iste. Bir yerden baslamak ve senin deyiminle "bebek adimlariyla" gitmek lazim. Meela biriki gün yediklerime dikkat edince otomatik olarak iyi hissediyorum kendimi. Sana 69 kiloyum demistim ya, bir döndüm Trden yedigim hamurlardan bir haftada üc kilo almisim. Ikisini verdim, simdi kendimi daha iyi hissediyorum. Gel birbirimize destek olalim verelim su kilolari. Oglanlari da yavas ve emin adimlarla gece uykularina alistiralim. Merakla takip ediyorum senin deneyimlerini. Bu iki is hallolunca biraz daha kendimizi kendimiz gibi hissedecegiz gibi geliyor bana. biraz daha savas, tünelin önü acik. Ha gayret.
Çalısan bır anne ıcın epey..yogun ve sıkıntılı gunler olacak belkı ama.. bunların ustesınden enıste ıle bırlıkte gelecegıne ınanıyorum..Once sen buna ınan.. gerısı gelır merak etme..
Sevgıler..
Yorum Gönder