Buyrun, ben

Buyrun, ben

29 Temmuz 2009

2 bebekle tatil günlüğü Bölüm 2: Bebekle tatil için ipuçları

İki bebekle tatile gitmek için işinize yarayabilecek bilgiler:
1. Nereye gitmeli: Tatil köyü otel motel pansiyon 40 günlük bebek için zor. En iyisi varsa kendinizin ya da anne – teyze – halanızın yazlığına gitmek. Nedeni, evinizin sağladığı güven ortamını bebeklere sunabilmek. Çevrenizde size destek olacak büyüklerinizin olması, istediğiniz yemekleri pişirebilmeniz ve ihtiyaç malzemelerini temin edebilmeniz önemli.

2. Neler götürmeli: Her iki bebeğin yaşına göre değişir. Benimkilerin ikisi de üç yaşın alında olduğundan ilaçlar, havlu, termometre, şampuan sabun gibi bebek malzemeleri ortaktı. Ateş düşürücü, burun damlası ve Tuna’nın halen kullandığımız ilaçları dışında ilaç almadım, burada Damla’nın geçen yıldan kalan alerji ilaçları var ve yakında şehir merkezi ve birçok eczane de var. Bebek telsizimi aldım ve oldukça da sık kullandım. Biz terasta otururken bebeği içeride uyutunca mesela… Kıyafet konusunda abartmamakta yarar var, ne de olsa mecburen sıkça çamaşır yıkanıyor (bu sefer yıkamayayım diyordum ama battaniye, kundak bezi gibi hayati şeyler kirlenince mecbur yıkanıyor.. bu da evi otele tercih etmemizde etken). Mama sandalyemizden asla ayrılamazdık…Bu sefer her iki bebeğe de yatak götürmedim, Damla hanım artık park yatak yerine normal yatakta yatabiliyor, Tuna’yı da bebek arabasının yatak şekline dönüşebilen üst kısmında uyuttum. Damla hanıma bol bol mayo ve sudan çıkınca giymesi için plaj bornozu aldım. Ayakkabı götürmedim, kendime terlik, Damla’ya da Crocs ve suda giymesi için aldığım çakma crocsları getirdim. Sinek ilacı, güneş kremi, diş fırçası vs kişisel ihtiyaç listesini herkes kendilerine göre hazırlayabilir.

3. Ne kadar süreyle: Bunu ben de bilmeyerek gittik. Damla hanımın ihtiyacına ve benim dayanma kapasiteme göre bir ya da iki hafta olarak değişecekti… Sonuç: Biz bir hafta dayanabildik, Damla hanım hala orda.

4. Yöre olarak nereye: Akdeniz bu mevsimde bebekler için oldukça sıcak. Kumsalı olan, denizi temiz olan ve Türkiye’nin en temiz havasına sahip olan Altınoluk Edremit Ayvalık tarafları bence çok uygun.

5. Bebekle tatilden ne beklemeliyiz: Bence – ki oldukça cesur bir anneyimdir ve bebeklerimi heryere götürme, çocuğum var diye hayattan geri kalmama taraftarıyımdır- bebekle tatilden çok şey beklememek gerek. Önce beklentimizi netleştirelim: Bol güneş, deniz, sınırsızca yüzme, geceleri disko bar arayan biriyseniz başka zamana bırakın derim. Açıkçası benim beklentim kızımın deniz ve kumdan maksimum faydalanması, benimse temiz hava ve bahçeli bir evde İstanbul’un stresinden uzaklaşıp kafa dinlememdi. Bu anlamda gayet iyi gitti diyebilirim. Hatta fırsat buldukça, bebeği uyutup evdekilere emanet ederek bir iki kez denize bile gidebildim. Ama henüz kırk günlük bir bebekle tüm günü plajda güneşin altında geçirmek ya da gece geç saatlere kadar keyif yapmak hayalcilik olurdu. Hele de bir melek bebek ya da kitap bebek yerine Tuna gibi nazlı bebeğiniz varsa (bkz Tracy Hogg). Bu nedenle annem ve teyzem Damla ile plaja giderken ben de evde, sessiz ve huzurlu bir ortamda bebeğimin keyfini çıkardım. Onun keyfi yerindeyse arabasına koyup plaja ya da yürüyüşe gittim. Uyurken oturup sessiz terasta kitap okudum. Tatilin her anını yaşadım ve dinlendim kısacası … Akşam da bebekler uyuyunca ben de yattım.. Yeni günün neler getireceği belli olmaz ne de olsa :)
Taa ki Tuna’nın koliği abartıp beni de çileden çıkartıncaya kadar.. Bu da 7. günümüze denk geldi. İki gün boyunca onu sakinleştiremeyince, evdekileri daha fazla rahatsız etmemek ve kocacığımın desteğini alabilmek adına Tuna ile birlikte döndük.

Devamı: Tatilde kolik ağlamaları ile nasıl başetmeli? (Gerçi çok da fazla başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim ya)

4 yorum:

merdem dedi ki...

Sevgili hayal yaklaşık bir yıldır blogunu okuyorum.16 aylık bir oğlum var.Bebek sahibi olma serüveni ve aile içi kayıplar dahil yaşadıklarımız,hissettiklerimiz,düşüncelerimiz o kadar benziyor ki anlatamam.Seni okurken kendimi bir aynada izliyor gibiyim.Sadece sen annelik konusunda daha güçlüsün.Tebrikler.Güzel sohbetin ve tavsiyelerin niçin teşekkür ederim.Bebeklerinle mutluluklar...

hayal dedi ki...

Merdem, merhaba, hosgeldin..
Allah bağışlasın oğlunu, hissettiklerimizin - yaşadıklarımızın benzemesi çok doğal, hepimiz aynı yolda yürüyoruz ne de olsa :) Güçlü olma konusunu ayrıca konuşuruz, pek emin değilim de.... :)

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

hehehe tunaların ortak özelliği nazlı olmaları sanırım. benim tuna da 40 günlük falandı, başka oratama götürdüğümnde huzursuzlanırdı çok.
en iyi çözüm pusette gezintiye çıkarmak. hem kolik için hem uyku için

hayal dedi ki...

Hülya merhaba,
bütün Tunaların nazlı olduğunu bilseydim isim konusunu iki kere düşünürdüm :)
Bir de benimki tüm bebeklerin tersine pusette daha fazla ağlayan cinsten.. Arabada bile susmuyor