Buyrun, ben

Buyrun, ben

27 Temmuz 2009

2 bebekle tatil günlüğü, Bölüm 1: Hazırlık

Tatil için yola çıktığımız günün sabahında dahi emin olmayarak gitmeye, ağırdan alarak yapıyorum hazırlıklarımı. 2 bebekle, tatile? Nasıl olacak, kocamsız, henüz 40 günlük olmuş ve henüz hiçbir düzeni olmayan oğlum ve 2 buçuk yaşına gelmemiş kızımla.. Annem de olmasa hiç cesaret edemem ve kızım denizi kumu çok sevmese… Ondan ayrılmayı göze alsam annemle ikisi gidecek ama evde oturduğum günlerde ona o kadar bağlandım ki iki günlük ayrılığı bile göze alamıyorum… Gidelim de hele bir, ilk gece denedik baktık olmuyor, ertesi gün babamızla döneriz biz de diyorum. Kısacası, giderken bile bilmiyorum kalıp kalmayacağımı.


Tatil benim için dinlenmek, huzur, sessizlik ve güzel bir deniz demek. Tatil köyünün amaçsız kalabalığı ya da gürültüsü, gece hayatı, havuz ve havuz başının çılgın (!) eğlencelerinden nefret edişim bundan.. Bu nedenle teyzemlerin Altınoluk’taki yazlığı benim için biçilmiş kaftan.
Türkiye’nin en güzel denizlerinden biri, sessiz sahil, uzun yürüyüşler, ev rahatı, bebeklerim için sığınmaya hazır ev huzuru, tatil planımın ihtiyaç listesini oluşturan bir adet anne ve teyze de eklenince, bu benim tek şansım galiba bu yıl tatil için. Eşim izin kullanamayacak zira…

Altınoluk'ta deniz bu renk, su şeffaf, dibi bu kadar net görünüyor...


Teyzeme defalarca soruyorum, bebek ağlamasına tolerans sınırınız ne, emin misiniz diye… Bize yıllardır kapılarını nasıl açtılarsa, bebeklerimize de sımsıcak açıyorlar, Damla hanım 4 aylıkken nasıl içten buyur ettilerse yine ediyorlar… (Bence onlar da emin değiller neler yaşayabileceğimizden, birlikte göreceğiz)..

Hazırlık aşaması zor ve uzun sürüyor.. Tek bebekle tatile giderken arabanın üzerine bagaj takmıştık, iki bebekle bize bir konteyner gerek… Ama ben daha deneyimliyim, pratik de bir insanım, hallederim. Nitekim, arabaya sığıyoruz.. (Kendim için sık sık Tefal gibi kadınım diyorum, ben her şeyi düşünürüm :) )… Hem evde kullandığımız her şeyden bir miktar alacağız, konforumuz eksilmeyecek, böylece üç valiz giysi – bebek bezi – malzemesi, hem iki bebek arabası, mama sandalyesi, kendimizinkiler ve teyzemlere aldığımız 4 plaj sandalyesi ve şemsiye, Damla hanımın scooter’ı (bisikletini alacaktım sığmadı), plaj oyuncaklarının durduğu çanta, kaç gün kalacağımızı bilemediğimden 10 şişe Vita Malt’ı koyduğum çanta, iki bebek araba koltuğu, iki bebek sırt çantası (klasik bebek çantalarını sevmediğimden sırt çantası kullanıyorum), bebek bezi paketleri, Damla hanımın kitapları, kendime bir iki kitap, bir de Tuna Bey’e pışş pışş ve fön cd’lerimizi dinletmek için portable cd çalarımız olmadığından cd-man ve iki kocaman hoparlörden oluşan sistemi koyduğumuz koca torbayı ekleyince, eeee… İnanılmaz ama arabaya sığdık! İki kadın bir adam iki bebek ve tüm bu eşyalar… Ha bir de market alışverişi yaptık, aldıklarımızı koyduğumuz koca koli vardı….. Bu bağlamda kızımın bisikleti sığmadı diye sızlanamadım bile, ama buraya varınca scooter’ı görünce nasıl sevindim, zira bir oyuncak bebek bile alacak yer kalmayan bagajda kocam beni sevindirmek için koca scooter’ı sığdırmış :)

Yola çıkmadan bir önceki gün, iki bebeğimi uyuttuktan sonra çantaları hazırlamak ve hiçbirşey unutmamak için gece bire kadar uğraştım, ikide de uyanıp yola çıktık. Bebekler yolda uyusun ve rahat edelim’di düşüncemiz.. Ama sabah altıda ikisi de dikildi ve yolun bir kısmı zor geçti… Ama yine de umduğumdan kolaydı diyebilirim… Yolda iki saatten fazla uyuyamadığımdan buraya vardığımızda epey yorgundum… Buna nazlı bir bebek (bkz: Tracy) olan oğlumun gün boyunca ağlaması tuz biber ekti.. Neyse ki ilk gün kocam yanımdaydı ve bu ağlamaların dindirilmesinde büyük rol oynadı. Gece Tuna’nın koliği tuttu, oldukça geç bir saate kadar uyuyamadı ve ağlamasını sakinleştiremedik bir türlü. Sanırım yol yorgunluğu ve ortam değişikliğinden nazlı bir bebek olarak oldukça fazla etkilenmişti.
Resimde: Ağlayan Tuna.... buna çıldırmış ve ağlamaktan kendini kaybetmiş Tuna da diyebiliriz (Kolikli bebeği olanların yabancı olmadığı bir resim)

Damla hanım anneannesiyle oldukça iyi idare etti, hiç sorun çıkarmadı. Ben, akşam, bu kadar çok ağlayan bir Tuna ile tek başıma babası olmadan başedemeyeceğime karar verdim ve ertesi gün kocamla eve dönmeye, annemi kızımla burada bırakmaya karar vererek yattık….


Bu arada merak eden olursa, biz de 1 hafta kaldık, ertesi gün dönmedik... Devamını da anlatacağım...
Hatta oldukça da iyi vakit geçirdik... Uzun güzel sabah yürüyüşleri ile

Kızımla bol bol okuduğumuz kitaplarla...


Yarın: İlk günden eve götürülecek önemli notlar ve iki bebekle tatile gitmek için işinize yarayabilecek bilgiler
Aha da bu evi de satın almak istiyorum sponsor arıyorum:


(Ama henüz satılık değil)

11 yorum:

pinarbk dedi ki...

Şekerim, sizin araba kamyon mu? Ne çok şey koymuşsun:))) Biz tepeye bagaj takacağız bu yıl. Burdan Çorlu'ya tek gecelik giderken bile bagaj tıka basa doluyor. Daha uzun yolu düşünemiyorum...

Tuna'cığın ağlaması içimi burktu. Nasıl da acı dolu yüzü. Kuzum benim:(((

hayal dedi ki...

Pınarcım,
Bagajınız var mı? Yoksa bizde bir adet Corsa portbagajı var, demirli olanlardan (açık sistem)belki işinize yarar..
Damla hanımdan tanıdık olduğumuz bir ses bizim bu ağlamalar, kolik :( Cok fena kendi de yoruluyor aglaya aglaya.. Ama gecici bir donem oldugunu biliyorum bu seklde sabredebiliyorum (Bazen de edemiyorum ipler kopuyor, gecen gece 11de ben yatiyorum Tuna iceride agliyor deyip yatmisim gerisini hatirlamiyorum.. Annemle teyzem susturup uyutmuslar)

pinarbk dedi ki...

Bagajımız yok henüz. Ert.birşeyler bakacaktı. Harika bir teklif, ileteceğim kendisine.

Kolik, hiç yaşamadığım birşey benim. Allah kimseye vermesin...

Sahi, biz Gülfer'le, cmt. için plan yapmayı düşünüyoruz;-))

ezginin annesi dedi ki...

merhaba, uzun süredir sessizce izliyodum sizi. Tam da bebekle tatile çıkacakken bu yazınızı okudum iyi oldu, devamını bekliyorum. lütfen çabuk haftaya gidiyoz, eksiklerimizi tamamlayalım :))
Bu arada sizde ve tabi kendimde hafif çılgınlık:)) belirtileri görüyorum. Neden mi??:
1.Asistanken bebek yaptınız( ben de yaptım.Tüm arkadaşlarımın zor acele etme demesine rağmen. Kızım 9 aylık, iyi ki de doğurmuşum.Tezmiş nöbetmiş onu öpüp koklayınca umrumda değil).
2.Asistanken ikinci bebeği yapmak( yok onu henüz yapmadım. Şurda on ayım kaldı sınava. Ama o kadar güzel anlatıyorsunuz ki...yapmayın etmeyin yakmayın asistanlığımı)
3.Üçüncü bebek fikri!!??( Valla neden olmasın, insan bebek kokusunu bir kere alınca bağımlısı oluyor, hele bir ikinciyi yapayım da yaşım yeterse ve kısmetse üçüncü de olabilir).
4. Bebekle tatil,hele iki bebekle( ben bir tanesiyle gidecem inşallah ama ben eşim ve bebeğim yanlız olacağız, İkisiyle tatil yapmışsınız. Ne güzel, ben de istiyorum. Ama dedim ya inşallah uzman olunca)
Neyse çok uzattım, Tuna bebişi benim için de koklayın, Damla hanımı da öpün lütfen.

DİDEM ÖZCAN dedi ki...

Canım, diyorum ki cidden süper bir anne ve anneanne iklisi, başka da birşey diyemiyorum:))

Bebecikleri, seni ve Ece Abla'cığımı öpüyorum.....

hayal dedi ki...

Pınarcım, c.tesi için sizden telf beklemedeyim.. Bagaj için de aynı şekilde :)
Ezgi'nin annesi, biz Damla hanım ile, 4 aylıkken Altınoluk Assos, Adana, 11 aylıkken (kışın) Almanya, 17 aylıkken Fethiye, bu aralarda üç dört defa araba ya da uçakla Adana seyahatleri yaptık... Onları anlatsam kitap olur :)
İki bebekle ilk kez denedik, eh o da fena değildi, önümüzdeki ay kısmetse iki bebek dört kadın Bozcaada adlı bir roman yazacağım hehe :)
Rapucum, biz de seni öpüyoruz.. Bu aralar kahveye gelsen ya bir sabah :)

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

sevgili hayal, verdiğin adrese tlf numaramı bırakmıştım, herhalde almadınız diye düşünüyorum.. slm lar..saringle tuna ve damlayı öpüyorum..

Gezgiçler dedi ki...

MErhabalar,
yazinin 2. bölümünü merakla bekliyorum. Bence de Altinoluk un denizi Türkiye nin en güzel denizi, fotografindan bile tanidim yaziyi okumadan:-) Isin kötüsü baska hicbiryerde denize giremiyorum...

hayal dedi ki...

Yalnızlar kraliçesi, :( Malesef gelmedi, hatta anneme de söylemiştim, ne iyi olur görüşürüz demişti, biz de numarayı neden göndermedi diyorduk.. Hay Allah.. Siz yine mail atın bana, belki tekrar gidersek ararım.
Sevgili Gezgiç :) Merhaba öncelikle.. Ben de dün sizin blogda dolanmıştım epeyce, Berlin'i özlemişim neler var neler yok diye :) Altınoluk ve Berlin, ikişer de çocuk, ne çok ortak noktamız var di mi? :)))

ZeyNes dedi ki...

Harikasın Hayal:)Tatil maceranızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum!

hayal dedi ki...

Merhaba Neslihan, hoşgeldin.. Tatil maceralarimizi yazdim bile, sirayla yayinlayacaktim ama araya baska birsey girdi :)