Buyrun, ben

Buyrun, ben

15 Mart 2010

Günaydın ışıklı güzel sabah

Işık nasıl bişeydir ki böyle, azıcık yüzünü gösterince içimi kabartır? Birazcık günışığı, azıcık kış güneşi, hemen herşeyi yapabileceğim duygusu uyandırabiliyor bende?
Güneş, gel hayatımıza hiç gitme.
Işığını ver aydınlat günümüzü de benim içimi de...

Günaydın ışıklı güzel sabah.
Günaydın yanımda oturan güneşim, ba ba ba diyen, burnu akan, alttan iki dişi olan, gıgı diyerek bana güldükçe içimi aydınlatan...
Günaydın içeride uyuyan güneşim, prensesim, minik kalbim.. hayatımın anlamı, koca kızım benim.. günaydın, "o dişini fırçalamayacak mı, onun da altta iki dişi var ama" diyerek gece gece beni güldürenim..
Günaydın, gece gece bebeklerin tüm uyanmalarında yüksünmeden kalkıp geri uyutan güneşim.. hayatımın yarısı..
Günaydın, iyi ki varsınız, bu ışıklar sizinle daha parlak.

Ayrıca, dün gelip de sıradan bir pazar öğleden sonrasını aydınlatan, isimleri gibi güzel hanımlar, ne iyi ettiniz de geldiniz... Neden daha sık gelmiyorsunuz ki sanki?

5 yorum:

Seren dedi ki...

Hayal'cimmm ne ışıklı bir yazı,hay eline sağlık :)

Gülfer dedi ki...

çok özlemiştik, ne iyi geldi...
özellikle de tuna'nın tombul yanakları ilaç gibi yahuu :)

Püstüklü Mama dedi ki...

Günaydın :))

ela selin dedi ki...

O güzel hanimlari buraya da yollayin bakayim...
Siz Tunanin dislerini fircalamaya baslamadiniz mi daha?:))
Bu arada Damla icin cok gecmis olsun, cok üzüldüm... Umarim tekrarlanmaz bir daha.

annecik dedi ki...

yaradan hayat ışıklarınla huzurlu mutlu bir ömür versin sana ışıklarını kimsecikler söndüremesin