Bir hafta yetmedi, orası kesin... Anneme mi doyayım, bahçede güneşli bahar günlerinin tadını mı çıkarayım, kardeşlerimle vakit mi geçireyim, arkadaşlarımı mı göreyim, İstanbul'u mu, özlediğim yerlere mi gideyim, şaşırdım kaldım. Maymun iştahlı bir çocuk gibi oradan oraya savruldum. İstanbul kazan ben kepçe dolandım durdum, ne doydum ne de bişey anladım. Kısacık geçti bir hafta..
Kapalıçarşı'ya, Eminönü'ne gidemedim mesela.. Beşiktaş sokaklarında, Bebek'te deniz kıyısında yürüyemedim. Üsküdar'dan motorla Beşiktaş'a geçemedim. Kızımı Deniz Anaokulu'na götüremedim, köşelerde saklanmış dükkanlarımdan, Ali'den Suat'tan alışverişe gidemedim. Emirgan'da kahvaltı edemedim. İstiklal'e çıkamadım.
Yahu ne yaptım ben o zaman? Haftalar öncesinden söz verdiğim gibi bebeklerimi Dinozor Parkı'na götürdüm (ne cesaret, arabasız iki bebek dört büyükle Koşuyolu'ndan Bayrampaşa'ya gitmek)... Sonra Forum'a gitmişken İkea & HM klasiği. Ertesi günüm de küçük gelen kıyafetleri değiştirmek için aynı yolu tepmekle geçti.. Bu kez taksiye binmedim ama, güya toplu taşımayı kullandım, topa dizecektim az daha. Aynı hattaki metro - tramvay - metrobüsü kullanmak için 5 aktarma yapıp beş kez bilet atıp rezil oldum kısacası..
İstanbul'dan soğumadım ama trafiğine epeyce iyi söylendim.
Arkadaşlarımı görmeye çalıştım elimden geldiğince, kısa kısa da olsa... Söylene söylene onları arkamda bırakıp İstanbul'dan ayrılmak zorunda kaldığım için.
Sonra prensesimin beş yaş doğumgünü partisini yaptık, güzel bir partiydi, şahane geçti. Güneş de bizimleydi annemlerin nefis bahçesinde, sevdiklerimiz de...
Ne ara büyüdüğünü anlayamadığımız miniklerimiz.... Siz ne ara doğdunuz da ne ara bu kadar oldunuz?
2 yorum:
Allah sonsuz ve daim etsin mutluluğunuzu ve mutluluğumu.(arada kendime de dua etmiş olayım di mi ya:))
Slmlar meslektaşım arkadasım çok güzel 1hft olmuş
Yorum Gönder