Buyrun, ben

Buyrun, ben

5 Mart 2012

Çocukların çerçeveleri

Blogcu Anne Elif'in bu yazısını okurken, bunu ne zamandır yazmak istediğimi farkettim.
Çocuklar kendi sınırlarını çizemediklerinden, ama daima sınırlara ihtiyaç duyduklarından, onlar için en doğru çerçeveleri anne babaları çizmeli ve hazırlamalıdır.
Bunu hep sağımdaki solumdakilere anlatıyorum - da anlıyorlar mı, ayrı. Herkes istediği kadarını anlıyor, istemediğini es geçiyor. Sonrası malum.

Aslında Elif gayet bilimsel ve doyurucu açıklamış. Mesela Dr Ferber'in kitabı benim yıllarca başucu kitabım olmuştur, o vakitler Türkiye'de yoktu, taa Amerika'dan getirmiştim.

Demem o ki, çocuklar kendi çerçevelerini çizecek olgunlukta olmadıklarından - ve daima çerçeveler içinde daha rahat, mutlu ve huzurlu olduklarından, onlar için doğru çerçeveleri hazırlamak gerek.. Dünya onların minicik bedenlerine çook büyük; eğer sınırları olmazsa, kendi sınırlarını yaratmayı bilemeyeceklerinden şaşırıp kalıyorlar. Bununla sadece fiziksel sınırları kastetmiyorum... Davranış, düşünüş ne bileyim her anlamda çerçevelere ihtiyaç duyuyorlar.
İki çocuğumda da deneyimlediğim herşey de bunu doğrular.
Basit örnekler:
Televizyonu sadece iki çizgi filmle sınırlamazsanız sonsuza dek izlemek için ağlarlar, inanın bana hep onlar kazanır ve o TV hiç kapanmaz. Sonunda, ne kadar çok izlerlerse o kadar hırçın, o kadar huysuz ve kavgacı olurlar ve o gün aldıkları zararlı ışınların fazlalığı da cabası (benim kızım fazla TV izleyince yüzü kıpkırmızı oluyor ve daha huzursuz oluyor, uyuyamıyor, sürekli ağlıyor o gün.)
Örneğin yatma saati için bir çerçeve çizmezseniz, her gece kendi istediği saatte yatmak için diretir, ne kadar geç yatarsa o kadar aksi ve yorgun kalkar, ertesi gün daha huysuz olur. Çocuk uykunun ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bilemez, ona rehberlik etmeli ve önemli belli başlı doğruları biz öğretmeliyiz.
Benim çocuklarım mükemmel demiyorum. Ama onlarla tek ilgilenen ben olabildiğim sürece (bu iş yoğunluğunda çok sık olamasa da), uykuları yemekleri TV saatleri nispeten düzenli, daha az huysuzluk yapıyorlar ve sıklıkla benimle işbirliği içinde oluyorlar. En azından, sınırlamadığım konularda takıldıklarında, kafamı duvarlara vurmuyorum, onlara hak veriyorum. Bilemezler ki, öğrenme aşamasındalar diyorum.
Aslında bu konuda söyleyeceklerim bitmedi.

Hiç yorum yok: