Buyrun, ben

Buyrun, ben

20 Ekim 2013

Çocuklarla 2600 km yolculuk: Ne kadarı macera, ne kadarı delilik?

Bayram yolculuğu yazıları gelir benden arada.. Memleketten uzak olunca, İstanbul - Gaziantep - İskenderun arası arabayla gitmiş ve dönmüşlüğümüz var. Ama bu kadar uzununu, konaklamadan, uzunca duraklamadan, bir solukta gitmişliğimiz olmamıştı.
Bodrum - Erzin (İskenderun), yaklaşık 1200 km.. Otoban, Pozantı'ya kadar, hemen hemen hiç yok. Yollar "eh fena değil"le "ne bu böyle" arasında.
Çocukların biri 6,5 - diğeri 4,5 yaşında.
Ben, benzer bir seyahate çıkmayı planlayanlar için yaptığım hazırlıklardan bahsedeyim. Zira, bu yolculuk gayet iyiydi.
Tekrar ediyorum, gayet iyiydi. Arka koltukta yaklaşık 16 saat birlikte oturan, onlar için hazırladığım aktivitelerle oyalanan, biri kız biri erkek, gayet iyi idare ettiler - ki benim için bile yeterince yorucu idi!
Her yolculukta yaptığım gibi bu sefer de onlara, daha önce görmedikleri kitaplar / oyuncaklar vs.'den oluşan birer çanta hazırladım. İçine boya kalemleri, bir kaçminik oyuncak, su, kitap ve dergi koydum.
Resim yapmaca, boyamaca, kitap okumaca...
6-7 yaştakiler için olan bil bakalım tarzı birbirine bağlı kartlardan oluşan bir kitabımsı almıştım. İçinde sorular var, artık okuma yazma bilen ablamız okudu, biz de bilgi yarışması kıvamında cevap bulmaya çalıştık.
Yeni sayısını merakla bekledikleri Meraklı Minik dergisini almıştım.
Bir kaç yeni CD aldım (Ice Age, Madagaskar, Tom ve Jerry...) Her birinin kendine ait DVD player'ları var, onları şarj etmiştim.
Aralarda çok sık durmak zorunda kalmayalım ve elleri oyalansın diye, kuruyemiş (fındık, badem, üzüm) verdim ellerine, plastik bardaklara koyup. Bir de börek ve elma almıştım. Onları yediler. Son dönemeçte artık Jelibon vermek zorunda kaldım, ki dönüşte son iki saat ben bile arızaya geçtim, hem açlık hem yorgunluktan.
Son kozumuz ipad ve iphone'lar idi. En son dönüşte, artık mızmızlanmaya başladıklarında başvurduk. Giderken gerek olmamıştı.
Ben sadece dönüşte üç saat araba kullandım, babamız sağolsun bütün yükü aldı, ben de bebekler için oyalama taktikleri geliştirdim ve bol bol kitap okudum.
Giderken ve dönerken, Akşehir'de bir yemek molası verdik, yolun ortası. Dönüşte bunun dışında sadece tuvalet molası verdik! Çünkü bayram dönüşü olduğundan yavaş geldik, vakit kaybetmek istemediğimizden molalardan çaldık.. Çok şükür kazasız belasız geldik.
Yine de son olarak söylemek istediğim şu:
Home sweet home....

1 yorum:

rosehearted dedi ki...

bloğunuzu çok beğendim. siz de beni takibe alırsanız çok sevinirim: aylininannesi.blogspot.com