Geçen kış hiç hasta (grip / nezle / soğuk algınlığı) olmadım. Bunu geçen kışımı renklendiren Yoga'ya borçlu olduğumu düşünüyorum.
Bu yaz Reiki ile tanıştım. Reiki öğrendim. Felsefesi ve evrensel şifa enerjisi ile ilgili vaktim olduğunda bol bol yazacağım. Ama bu kış da reiki sayesinde hasta olmayacağımı düşünüyordum. Ama nedense, ev halkı sırayla grip nehirlerinde yüzerken, içimi bir korku aldı. Ya bu kez atlatamazsam gripsiz, bedenim de ruhum da yorgun bu aralar, deyip durdum.
Herkes size de "sen gene iyi atlattın, iyi dayanıyorsun, nasıl dayanıyorsun, bu kadar strese rağmen fena görünmüyorsun" gibi şeyler söylese sürekli, siz de bir süre sonra "eh, stres altındayım, iyi dayanıyorum" diyorsunuz. Sonra da, "iyi dayanıyor muyum acaba, yıkılır mıyım acaba" diyor ve bir süre sonra "zavallı ben, nasıl dayanıyorum ben bunca şeye" aşamasına geçiyorsunuz.
Neye? Stres dediğin nedir ki? Bir bakış açısı sadece.
Bir de baktım ki, bakış açımı kaybetmek üzereyim. Geçen kış kriptik tonsillit olduğumda "ben bunu bu gece uykumda hallederim" diye düşünüp sabaha iyi olarak uyanmışken, dün gece boğazım karıncalanmaya ve burnum tıkanmaya başladığında bir de baktım "hah, tamam işte vücudum zayıf düştü bu defa grip oldum" diye düşünürken yakaladım kendimi.
Eyvah! Bakış açımı kaybediyor muyum? "Ben bu sefil nezle başlangıcını atlatırım ne var ki" demeliydim oysa ki.
Hemen kendime 10 dakika reiki yolladım. Bakış açımı geri çağırdım.
"Evet biraz yorulduğum doğru ama hepsi geçecek. Gribi yapan iki üç mesnetsiz virüs benden daha mı güçlü, yenerim ben onları.
İlaçsız hem de.
Evrensel şifa enerjisi benim yanımda...
Grip de neymiş?"
Bu yazının finali pek yakında.. Ben de sizin kadar merak ediyorum (ama ben finali biliyorum: Tabii ki ben kazanıcam hehe :))
1 yorum:
Her zamanki gibi harikasın canım...Ah bu ara sana ne kadar ihtiyacım var bilemezsin...
Yorum Gönder