Buyrun, ben

Buyrun, ben

1 Aralık 2013

Hayatta her şeye geç kalmak mı - hayatı bir yerinden yakalamak mı?

37 yaşında salsa dersine başladım.
37 yaşında dişlerime tel taktırdım.
35 yaşında yogaya başladım.
36 yaşında ailemle bir karar alıp, kent yaşamını bırakıp bir kasabaya taşındık.
32 yaşında ilk çocuğumu kucağıma aldım.
30 yaşında kadın doğum uzmanı olmak için ihtisasa başladım.
İhtisasımın son yılında bilimsel yayınlarla ilgilenip yayın yapmaya başladım.

Soru şu ki, hayatta her şeye geç mi kaldım? Buna kendi bakış açımla verdiğim cevap şu ki, aslında harekete geçebildim ve bir çok şeyi ucundan da olsa yakaladım.

Bu yazıyı, dün akşam Salsa Gecesi'nde, harika dans eden gençleri izlerken kendimden nefret ederek düşündüm yazmayı. Hala dans edemeyişimin nedenlerini sorgularken. Sonra, aslında farkettim ki, ben hayatımda hiç dansetmemiştim ki.. Lise yıllarında kısa süreli (ve başarısız) bir halkoyunları denemem ve ihtisas yaparken çok kısa süreli (ve başarısız) bir oryantal dersi alma denemem olmuştu hepsi hepsi. Bunlar başarısız olmuştu. Kendimi sürekli "ben yapamıyorum, olmuyor, odun gibi görünüyorum, estetik değilim" derken bulmuştum.
Dün de  öyle derken bulupdurdum.
Sonra da, kendimi nasıl bir çerçeveye -belki kafese- hapsettiğimi (ya da hapsedildiğimi) farkettim. Ne acı değil mi, hayatım boyunca dansetmedim bu yüzden.
Artık zamanı geldi geldi de, şimdi de o kafesi kıramıyorum. Artık insanların beni teşvik edecekleri yaş geçti, ben de kendimi teşvik edemiyorum, yaparsın kızım aslansın sen diyemiyorum.
Oysa salsa ne kadar zevkli, ne kadar keyifli.. Hayatım boyunca yaptığım en eğlenceli şeylerden biri. Kendini kaptır, danset!
Neden kimse bunu bana söylemedi (ya da beni buna ikna edemedi?)
İnanamıyorum ve buna çok üzülüyorum, ama ritm duygusu oluşmamış kulağımda, müzikten de kaçmışım danstan kaçtığım gibi.. Arkama bakmadan. Müzik ve dans bana nasıl bir zarar verecektiyse artık!
Ben hayatım boyunca hiç, kendimi kaybedeceğim, mutluluk duyacağım ya da en basitinden eğleneceğim bir şey, bir spor, dans, aktivite yapmamışım ki! Ders çalışmak dışında. Dersi seviyorum orda sorun yok da....
Yogayı, salsayı, seyahat etmeyi,
geç buldum daha çok sevdim!
Şimdi bu yazıyı okuyan, tanımadığım ama ortalama 200 kişi olduklarını tahmin ettiğim okuyucularıma not:
Ben sizi tanımıyorum ama siz beni artık iyice tanıdınız. Ben bile yapıyor ve çok eğleniyorsam, eğer hala öğrenmediyseniz, hadi kalkın, bir salsa kursuna yazılın.
Pişman olmazsınız.

1 yorum:

Cicideko dedi ki...

Nasıl bir tesadüftür ki ben de bugün lise yıllarıma dönmek istiyorum diye eşime dertleniyordum. Hatta bunalıma girmeye karar vermiştim de sonra bunalıma girsem ne olacak diye vazgeçip hayat bu şekilde oldu ben de bundan sonrasına bakayım dedim. Malesef bazı şeylere geç kalmış, bazılarını kaçırmış olarak hayat devam ediyor. Önemli olan pes etmemek ve yapabildiğimiz kadarını yapabilmek. Bunu desem bile malesef geriye dönme isteğim çok fazla şu günlerde.