Zorla değil ya, sevmiyorum kış mevsimini. Ayrıca da sevmemeyi tercih ediyorum.
Öyle "kar yağsın da elime bir fincan sıcak kakao alıp camdan dışarıyı seyredeyim"cilerden değilim, hiç olmadım. Rüzgar ne romantik esiyor, yağmur damlaları cama ne güzel vuruyor'culardan da değilim. Hadi yağmur bir derece de, o rüzgar ne yaa! Dünkü rüzgar neydi ya!
Güneşi için geldiğim bu Bodrum memleketinin, ne rüzgarı rüzgar gibi esiyor ne yağmuru yağmur gibi yağıyor anasını satayım. Yağ bi şöyle efil efil, çisele, cama vur. Yok, illa ki sel gibi yağacak. Yollar kapanacak, burnunu camdan uzatamayacaksın.
Mesela şemsiye hiç kullanmadım ben burda, zira yağmurda dışarı çıkmak mümkün olmuyor ki!
Mesela, dün esen rüzgar billboard'ları bile devirmiş, o derece!
Bütün bunların yanında, bu kış pek kısa sürüyor, örneğin, Aralık gelene kadar kalorifer yakmadık, arada klimayla kırdık odanın soğuğunu. Bundan dolayı da memleket kış için tasarlanmamış. Evleri ısınmaz, işyerleri soğuk, alışveriş merkezleri ondan da soğuk. Dışarıda üşüyüp kendimizi kapalı AVM'ye atardık gözünü sevdiğim Antep'te, oh sıcacık, montları da arabada bırakır dolanırdık. Burda AVM'ler de soğuk, montu çıkartmak ne yana, dolanmak ne yana. En sıcak yer yatağının için yorganının altı. "Ben asla pijamayla yatmam, saten geceliğimle yatarım" diyen arkadaşlara selam yollayarak, polar pijamalarıma yapıştım kaldım, inanmazsınız üstünde de yün yeleğim, hatta bazen bir polar daha. Abartmıyorum vallahi, kalorifer de sonuna kadar açık, bir de klimayı mı açsam dedim dün.
Bundandır son hafta pek bir uyuzlaşıp, üstüme battaniye alıp uyuklar moda bağlayışım. Napiyim anacım üşüyorum.
Sevmiyorum kışı velhasıl.
Bitti.
3 yorum:
Serde Adanalılık var ya ondandır:))
Serde Adanalılık var ya ondandır:))
ben de sevmiyorum kışı
mommyslifetime.blogspot.com
Yorum Gönder