Üniversitenin 5. senesinde büyük bir boşluğa düşmüştüm. Yapmak istediğim şeyleri yapamıyor, güç bulamıyor, hiçbirşeyden zevk almıyor, hayatı yaşıyor olmak için yaşıyordum. Bir türlü silkinip kalkamıyordum. İtici gücüm yoktu, enerji kaynaklarım tükenmişti, zevk almaktan geçmiş, mana arıyordum sadece ama onu da bulamıyordum.
Anlamsız geliyordu herşey, yemek yemek, spor yapmak bile beni teselli etmiyordu. Okumuyor, çalışmıyor, gülmüyor, kendim için hiçbirşey yapmıyordum.
Depresyonda mıydım? Bunu öğrenmek için bir psikiyatrist abime gittim. Sen şimdi benim hastam olursan kendini hasta sanırsın ve hiç kurtulamazsın bu hastayım ben fikrinden bu nedenle seni kabul edemem dedi.
Oysa hayatının baharında :) 22 yaşında bir çıtırın bu kadar mutsuz ve memnuniyetsiz olması ne acıydı!
Psikiyatrist abim de oğlak burcuydu. Beni anlamış ama yardım etmeyi -kendince haklı nedenlerle- kabul etmemişti. Buna karşın beni desteklemişti, sen sıyrılıp çıkabilirsin bundan, diye.
Evet sıyrılıp çıkabilirdim. Hayata geri dönebilirdim, bunu yapacak güç benim içimde biryerlerde vardı ama sıkışıp kalmıştı.. O gücü ele alıp kullanamıyor, kendime bir çıkış noktası bulamıyordum güneşe ışığa ulaşmak için.
Sürekli kafamda, o güç bende var var biliyorum ama ne yapmalıyım? Toparlanıp kalkacak enerji kendi içimde saklı bunu nasıl ortaya çıkarabilirim diye sorup duruyordum..
Bir gün üniversite medikososyalinde dişçim olan Yusuf Bey'e (kulakları çınlasın) siz nasıl bu kadr pozitifsiniz sürekli, şu hayatın neresinden bu kadar zevk alıyorsunuz bla bla bla.... konuşması yaptım.
Meditasyon yapıyorum dedi.
Doiiiiinnnnkkkkkkkkk
sesi duydum içimden...... Aradığım şey bu muydu?
Nasıl dedim, transandantal meditasyon dedi. Çok tuhaf geldi, gözümün önünde hemen beyaz kumaşlara bürünmüş Hindu tipler, Budist eylemler, oturmuş ohhhhmmm diye bağıran ve parmaklarını birleştirip ellerini yukarı kaldıran garip kişiler geldi. Yok aman kalsın dedim kendi kendime.
Sonra bu meditasyon fikri kafamda oturdu, internet o zaman olmadığından, araştırmak için gittim transandantal meditasyon (kısaca TM) diye bir kitap aldım. Okudum, anladım. Bu olabilir diye düşünmeye başladım. Sonra TM'nin Adana'daki kursunun tanıtım seminerine gittim. Aklıma yattı, ama katılım ücreti biraz fazla geldi (sanırım hala pahalı bir eğitim). Ama kararımı vermiştim, para biriktirip bir hafta süren kursa katıldım.
Kapıyı Hindular değil, üroloji uzmanı olan bir tıp doktoru olan eğitmen açtı. Bambaşka bir dünyanın da kapılarını açtı bana.... Aslında TM bir yaşam biçimi değişikliği.. Başladıktan sonra bana neler oldu, toparlandım, ayağa kalktım. Düzeldim, normale döndüm.
İçimdeki karamsarlık aktı gitti zamanla...
Altı ayda bambaşka biri olacaksın demişti öğretmenim, oldum. Sararmış bir mendil yıkandıkça arınıp beyazlar, her yıkamada biraz daha beyazlar demişti.. Her TM sonrası biraz daha beyazladım... biraz daha sadeleştim. Fazla kilolarımı verdim (sigarayı da bırakıyormuşsun öyle diyorlar, artık istemiyormuşsun).. Yeme obsesyonum vardı o dönemde, ondan kurtuldum. Derslerim yoluna girdi. Mutsuzluğum yerini berrak bir zihne bıraktı, düşünebilme kabiliyetime tekrar kavuştum.
O dönemde düşünebilmek bile uzak bir ihtimaldi benim için TM öncesi.
Bu TM nedir nasıl yapılır bilgisi internette iki tık mesafesinde. Özetle:
"... rahatça oturup, gözler kapali, sabah ve aksam 15-20 dakika uygulanan, basit ve dogal bir zihinsel işlemdir. ... Transandantal Meditasyon'un ögrenilmesi kolay, uygulanmasi çabasizdir. ... hiçbir çaba veya konsantrasyon gerektirmedigi gibi herhangi bir özel inanç, davranış veya hayat tarzı değişikliğine de ihtiyaç duyulmamaktadır. Her yaştan, kültürden, dinden ve eğitim düzeyinden insanlar uygulamaktadır. Transandantal Meditasyon tekniğinin uygulanması sırasında kişinin zihin faaliyeti durulmakta ve kendine özgü sakin bir uyanıklık durumu olan Transandantal Bilinç deneyimlenmektedir... Zihin duruldukça beden, birikmiş streslerin atıldığı tüm sinir sisteminin yeniden canlandığı özel bir derin dinlenme durumu kazanmaktadır"
Bu bir felsefe ve yaşam biçimi.. Tüm birimlerine katıldığımı ve uyguladığımı ve bu yıllar boyunca devam edebildiğimi söyleyemem ama, geçmişte faydasını gördüm.
Yine başladım (? devam edebilecek miyim?). Umarım yine faydasını göreceğim.
Ha en önemli not, her tür meditasyon ya da yoga için geçerli olduğuna eminim: 20 dk.lık bir seans sonrası insan 2 saat gündüz uyumuş gibi fiziksel olarak dinlenmiş hissediyor. Bu cümlenin de altına imzasını atmayan gelsin karşıma.
7 yorum:
Benim de bir itici güce ihtiyacım var bu ara. Artık bu meditasyon mu olur başka birşey mi bilemiyorum... Ama kulağa çok hoş geliyor kendinle başbaşa 15-20 dk.
Ciddi misin?:))
ben de istiyorum!!!
çok şey değil, içimdeki hayat enerjisini geri istiyorum!!!
Gülfer, bence yogayı düşün (her açıdan) sana faydası olacaktır
Pınar, ciddiyim cicim niye güldün? :)
Berna, ben de istiyorummmm
Bizim medikodaki Yusuf Bey şimdi Adana'da TM öğretmeni dernek başkanı olmuş, bi git istersen :)
Bana da lazım. Çocuklar benden önce uyanmasa :)
Burcu, genelde akşam onlar uyuduktan sonra.. günde 2 kez yapmak gerek ama ben en çok 1 kez yapabiliyorum. o bile işe yarıyor
Arkadaşlar size önerim insanlık yoluna girin meditasyon yapın ama evren hakkında bilgi isteyin boşluğa evren hakkında bilgi istiyorum ( içinizden ) diye haykirin bunun en sevdiğim yani bilmeden bilmektir iyi şanslar :)
Yorum Gönder