Buyrun, ben

Buyrun, ben

27 Eylül 2011

Gülümseme egzersizi

Bugün yapmayı deneyeceğim şeyin adı bu. Ben uydurdum.
Gülümsemenin önemini falan anlatacak değilim. En çok kas kullanılan hareketmiş de, bir kahkaha bir kilo pirzolaya denkmiş de.. bla bla bla. Bunları zaten herkes biliyor.
Benim bildiğim, gülümsemenin çok zor olduğu.
Dün polikliniğime gelen bir tanıdık dedi ki, o kadar o kadar kötü, yorgun, mutsuz görünüyormuşum ki benim için üzülmüş.
İşte ben de bana sinir oldum bu yüzden. Çünkü fiziksel enerjim bittiğinde, ben de tıpkı tükenmiş piknik tüpü gibi görünüyorum. Kardeşim bir gülümsesene.. Ama olmaz. Sanki gülümsersem yorgunluğuma ihanet etmiş gibi geliyor. Gerçi gene de hastalara karşı agresif davranmıyorum ne kadar yorgun olsam da, ama kendime agresifim.
Halbuki sen giyin, süslen, saçını fönlet, makyaj yap, ama en önemli aksesuarını, gülümsemeni alma yanına.
İşte bu yüzden, bugün bu yazı her aklıma geldiğinde gülümsemeye çalışacağım.
Yorumlar akşama, bakalım nasıl olacak..

2 yorum:

Anne İş'te dedi ki...

dönüşün muhteşem oldu,muhteşem!

Adsız dedi ki...

enerjin bitince, bünye yorgunluğu kaldırmayınca gülümsemek için enerji harcama bir de yahu. bırak öyle dur. gözünün altı çökmüş ve morarmış, kolun kalkmıyorsa...hastalara agresyon göstermediğinden eminim-eminsin.
e boşver o zaman. zorla olmaz bu gülümseme. için gülüyordur zaten şu son yaşadıklarından sonra.
bu arada kış filan gelmedi buralara, gelmez de daha, söyliyiim...
tuna kuşu ne zaman 2 oldu? sağlıklı, uzun yıllar dilerim hepinize. çok tatlılar.
dilara