Buyrun, ben

Buyrun, ben

13 Ocak 2011

Çocukları anlamak

Ben anne oldum olalı, anlayamadım desem yeridir.
Küçük kütüphanemde en önemli grubu bebek bakım - artık çocuk eğitim kitapları oluşturuyor. Ama okuduklarımdan öğrendiğim birşey varsa, o da çocukları anlamak zor.
Aslında, Tracy'nin, Ferber'in, Karp'ın bana öğrettiklerini hayata geçirebilmemi kim öğretecek onu bilmiyorum işte.
Bir de ben sabırlı mıyım onu bilmiyorum..
Bazen, evet ben olmuşum, Hz Eyyub'un suyundan içtiğim belli oluyor diyorum.. Bazense, yok yok yooook, benden anne manne olmaz diyorum...
Ama ne zaman okuduğum birşeyi uygulayabilsem, oldu bu iş diyorum.

Bir örnekle bağlayayım:
Damla hanım gece yatarken, birkaç zamandır üstünü örtmek konusunda sorun çıkarıyordu. Yorganını tamamen yere atana kadar uyumuyor, hatta bağıra bağıra ağlıyordu. Artık ben de, gene mi aynı terane diye sinirleniyordum ve bu böyle sürüp gidiyordu.
En son dün, aklıma geldi, onu anladığımı anlasın tırınınısı yapayım dedim.
Gene yorganı tekmeleyip ağlamaya başlayınca,
"Hımmm.. yorganını hiç sevmiyorsun" dedim.
Ağlaya zırlaya "evet" dedi.
dedim ki, "Ama ben onu senin için almıştım. Hani üzerinde minik minik bisürü kalp olan, hem de rengarenk olan, senin için özel olarak aldığım yorganını sevmiyor musun yani, neden acaba çok merak ettim" dedim.
Kitaplarda örnek vaka olarak verdikleri hikayeler genelde bu noktada çözülür.. Ben pek umutlu değildim ama Damla burnunu çeke çeke şöyle dedi:
"Çünkü ben kalp çizmeyi bilmiyorum ühüüüü ühüüüü"
"Aaaa" dedim. "Ondan kolay ne var" Hemen kalktık, ışığı açtık, odasındaki kara tahtanın önüne geçtik, ona kalp çizmeyi öğrettim. Öğrendi mi, iyi kötü öğrendi valla.
Sonra sevine sevine yatağına girdi, üzerini örttü ve uyudu.
Sabah uyandığında koşarak tahtasına gitti ve kalpler çizdi.
Bugün yatağa girince hemen yorganını istedi.
Dedim ki, ah kuzum bu muymuş.. Çektiğim onca eziyet bundan mıymış?

Bu yazının özeti: Bunlar içerden çıkarken yanında kulanma kılavuzu da gelse mesela, biz onları anlasak hemen, bu b..ktan şeylerden ağlamasalar.. Biz de üzülmesek..
Eh peki bu olmayacağına göre, biz (ya da genellemeyeyeim ben diyeyim) daha sabırlı olsam da çocuklarımı anlamak için daha çok çaba gösterebilsem. Ne iyi olmaz mıydı?

8 yorum:

Anne ve Bebisi dedi ki...

ay gercekten ya, kendi bakis acimizla bakinca ne alaka diyoruz ama cocugun gozunden bakinca, ne kadar alakli hersey birbiriyle :) ben de bazen bana gore alakasiz, ogluma gore cok ilintili seyleri farkediyorum da sasiriyorum.

soyle dusun, belki de kendilerini ifade etmeyi ogrenme yolunda olmasi gereken seyler bunlar. dusunsene, her istediklerini tak diye bilsek, anlasak ve onlar anlatmak icin hic cabalamak zorunda kalmasalar :) herseyin bir sebebi vardir deyip, geciyorum :))

Hayatın Tatları dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
yeliz dedi ki...

aynen benim de okunmuş okunacak 20 den fazla kitabım var ve hala da anlayabildiğimi sanmıyorum:=)

bu süre. meselesi, biz anladıkça onlar anlatmayı başaracak ve bir şekilde ikimiz de büyüyeceğiz:)

Adsız dedi ki...

ne sihirli bir cümleymiş, keşfettiğin için tebrikler.bak bu kadar tecrübeliyken bir soru da benden sana: Can'cıım hareketlenmeye başladıkça uykuya geçiş de zorlaştı, kabul. ayağa kalkmalar, tekrar yatırmalar filan. ama son 1 aydır elimi tutmadan hatta minik minik cimciklemeden uyuyamaz oldu. gündüz de benzer şekilde Zeynepe yapıyor. hatta gece uyanınca da böyle yaparsa saniyeler içinde uyuyor. ne olacak bunun sonu? :)
dilara

Hayatın Tatları dedi ki...

kesinlikle çocukları anlamak zor. bende okuduğum kitaplara göre davranmaya çalışıyorum ama itiraf noktasında kızım beni bayağı bi zorluyor. Hatta böyle olaylara bile gerek yok çok basit durumlarda bile anlamak zor. Dün akşam ısrarla benden jöle istedi yaptık ve sadece meyvelerini yedi. O kadar ısrar niyeydi anlayamadım. kesinlikle çocukları anlamak zor. Blogumda da çık kısa bahsettim ..
http://yedimyedimuyudum.blogspot.com/2011/01/firinda-kumpir.html

dilek dedi ki...

aslında anlamak kolay ama hayat denilen hengamede sabırımız kalmadığından bağırmayı, kızmayı tercih ediyoruz. Yapmak gerekenin deriiiinnn bir nefes alarak çocuğu 10 dakika dinlemek diye düşünüyorum. Bizde işe yarıyor:)

ÇAğ dedi ki...

Peküüüüüü banyo sevmeyen ve çığlık çığlığa bağıran akabinde kurulanmayan, banyodan da çıkmayan, saçları ıslak ağlaya ağlaya uyuya kalan çocuuuğa nasıl yaklaşılır?yardım ciyaaaaak

Deli Anne dedi ki...

Ben çok kızarım kendime bazen.. çocuğu anlamıyorum bir de çıkışıyorum neden karşı duruyor diye.. bazen dak ediyor yanına gidip anlatmasını istiyorum usulca derdini, bakıyorum ki öyle önemli bir sebebi varmış ki kendince elbette.. yaptıklarımdan utanıyorum.