Buyrun, ben

Buyrun, ben

27 Ocak 2016

İnsanca yaşam hakkımız.. Ya onların hakkı mı?

Bodrum'da, mülteci sorununun kalbinde yaşamamıza rağmen, gözlerimi kapatıp başımı kuma gömdüm.. Yapabileceğim birşey olmadığını düşündüğüm için kaçmayı daha kolay bulduğumdan... Kooskoca mülteci sorununu ben mi çözebileceğimden..
Bu arada kızkardeşlerim, annem birşeyler yapıyorlar ama inanın pek de ilgilen(e)miyordum, vakitsizlikten isteksizlikten nedense neden.
Bir pazar sabahı, buz gibi bir kış günü, tesadüfen aynı anda üç annenin güzel bebeğini dünyaya getirmesine aracı olmaya gittiğim acilde, 2 aylık bir bebeğin suda boğulduğunu ve neyse ki resüsitasyona yanıt verdiğini duydum şaşırarak.
İlk tepkim "kış günü suyu nerde bulmuşlar ki" oldu.. Hani burası Bodrum ya, havuza düşmeler falan gelir yazın sıkça.
Sonra acı çektirici bir dannnnkkkkk sesi geldi içimden... "SALAK! SALAK!"

Yunan Adaları'na kaçmaya çalışırken batan botlardan birinde boğulmuştu bebecik. Kimbilir hangi annenin sevgili bebesiydi 2 aylık! O da annesinin canı, gözü, ışığı değil miydi? Bizim doğurduklarımız ve doğurttuklarımız inci tanesiydi de onlar istiridye kabuğu muydu?
İşte ilk kez o gün içine çekildiğimi hissettim bu insanlık dramının, sessiz gözyaşlarımla hastanenin bir odasında hüngür hüngür ağlarken. Bu bebenin annesi nerde acaba derken, başka bir hastaneye götürüldüğünü, üzerinden çıkan bütün ıslak giysilerin çöpe atıldığını, annenin, babanın belki kardeşlerin bir kısmının boğulduğunu bir kısmının yaşadığını, bir hastane sedyesinde ıslak, çıplak, kimsesiz yattıklarını düşündükçe daha da kötü olarak...

Biz (ben ve eminim sen de okuyucu) uzaktan bakıp yetkililere devrederken sorumluğu, içinde benim ailemin de olduğu bazı güzel insanlar, ellerinden geleni yapmak üzere güçlerini birleştirdiler. 2015 yılı Ekim ayında Bodrum'da yaşayan Türk ve yabancı gönüllüler bir araya gelerek, Bodrum'daki mülteci krizine çare bulma amacıyla çalışmaya başladılar. Öncelikli olarak sığınmacıların en temel ihtiyacı olan gıda, temizlik, ve giyecek ihtiyaçları üzerine yoğunlaştılar. Gönüllü sayıları giderek artarken, birbirlerini tanıdıkça kaynaşarak potansiyel sorunlara hızlı çözümler üretebileceklerini gördüler ve daha somut çalışmalar yapabilmek ve başka projeler üretebilmek adına dernekleşmeye karar verdiler.

Yapıyorlar da. Ben mesela, bebecikle ilgili onları aradıktan dakikalar sonra bir gönüllü, bebek kıyafetleri, battaniyeleri, bezleri, mamalarıyla hastanede bitmişti bile.
İşte size Bodrum'da İnsanca Yaşam Derneği - Bodrum Humanity'yi takdimimdir.

http://bodrumdainsancayasam.org/


3 yorum:

Öykücü dedi ki...

Böyle insanların varlığını bilmek bile rahatlatıyor. Sağolsunlar, varolsunlar. Keşke bir ucundan biz de tutabilsek.

Sevgiler

Asortik Krep dedi ki...

Çocuk ve kadın olarak düşününce hatta erkek göç eden,yaşam hakkı isteyen birine kulakları tıkamak olabilir mi..? Bu yönetimle yakında biz bile aynı konumlara gelebiliriz! Paylaşım için teşekkürler :)

Ayca dedi ki...

Kalemine sağlık ablo