Buyrun, ben

Buyrun, ben

1 Nisan 2010

Tuna beyin diş buğdayı

Diş buğdayı normalde bizim orda yapılan bir şey değilmiş. Ama ben çok seviyorum bu ritüeli. Damla hanımda interneten epey bi araştırıp, oldukça eğlendiğimiz bir gün organize etmiştim. Tuna beyde hazır bilgilerimizi kullandım..

Önce, buğdayı anlatayım. Ben bunu da tadı güzel, yenilebilir bir şey şeklinde yaptım. Buğdayı haşlayıp bir kaba koydum.. Yanına dört adet ayaklı dondurma kabında nar taneleri, pudra şekeri, parça çukulata ve ceviz içi hazırladım. Bu beşi bir araya gelince tadı şahane oluyor.

Minik minik lokumlar aldım konuklara ikram etmek için. Bunları minik tüllere sardım, mavi kurdeleyle bağladım, içlerine de birer minicik civciv koydum, açınca hoşluk olsun diye.. Anneme ve kardeşlerime teşekkür ederim, bu katlama bağlama işini onlar halletti. Ben neyi hallettim, lokumları gelenlere ikram etmeyi unuttum. Olsun artık ne yapalım. Ertesi gün biz yedik, Damla'nın arkadaşlarıyla :)

Ritüel dediğime gelince.. Çocuğu yere temiz bir örtünün üzerine oturtup, çevresine her mesleği temsil eden bir obje koyuyorsunuz. Ben, steteskop (dr), bıçak (aşçı), kredi kartı (bankacı, hehehe :) baba mesleği), makas (terzi), altın bilezik (zanaatkar), resim fırçası, fotoğraf makinesi.. koydum.. Aklıma ne gelirse işte.. Tuna’yı ortasına oturtur oturmaz elini steteskoba uzattı (kaderin bana bir oyunu mu).. Ama genelde, oradaki en büyük ve en cancanlı şey olduğundan mı nedir, ona uzanıyor çocuklar.. Annemin de şike yaptığını belirtmeliyim!! Al oğlum bak bu ne güzel şeklinde :)
Sonra, başından aşağı dualarla ve iyi dileklerle birkaç kaşık buğday döküyorsunuz… Bezin üzerine dökülenlerden 32 tanesini bir ipe dizip boynuna takıyorsunuz, 32 tane inci gibi dişi olsun diye.. Ben saklamak için dizdim…
Diş buğdayı da bu kadardı.. Misafirlerimizi geçirdikten sonra yattık.. Oldukça hızlı geçecek olan bir gün daha bizi bekliyordu.. Damla hanımın talep ettiği evdeki partisi… Bu da yarın artık :)

7 yorum:

Fatma dedi ki...

Kutlarım. Güle güle kullansın dişini, diğerleri de ağrısız sızısız çıksın inşallah. Maşallah çocuklarınız çok tatlı, Allah Analı Babalı büyütsün inşallah.

zühra dedi ki...

ben ilk defa Afyon da duydum bu adeti. Diş buğdayı çok ilginç geldi. Ama benim öğrendiğimle sizin yaptığınız çok farklı. Demek ki yöresel farklılıklar olsa da amaç, niyet aynı.
Oğluşunuza gelince umarım sağlıkla büyür ve çok mutlu olacağı bir iş edinir kendine...

elif dedi ki...

Maşallah Damlada Tunada çok tatlılar Rabbim yüzleri gibi ömürlerinide güzel yapar inşallah Tuna beyimizde güle güle kullansın dişlerini.Sevgiler...

berfin dedi ki...

oggghhh ne güzel hayal. ben yapamadım bir türlü.ondanmıdır hep çok acılı ve güç çıkıyor dişleri:)) anne mesleğini seçti oğlun desene. sağlıklı mutlu olun..

Berna dedi ki...

steteskopa yapılabilecek en güzel şeyi yapmış tuna bey: yemiş :))

sağlıkla yaşasınlar...

ÇAğ dedi ki...

Tuna kuşunun diş buğdayını kutlar, inşallh bizim meslekle hiç tanışmas, sapasağlam kalırlar.Benim kız da boynundan hiiiç çıkarmıor babasının stetoskopunu, ben çkaaar desemde inadına takıyor,aman bizim mesleklerden uzak dursun derim ben.İsterimki sanatla uğraşsın ne bileyim şarkı söylesin, keman çalsın filan...
Öptüüüüm

AycA dedi ki...

Damla da aynısını seçmişti ve ben bu blogda o yazıyı okuduğum zamanı hatırlıyorum!!
tanrım!:=))