Buyrun, ben

Buyrun, ben

1 Eylül 2012

Tababet Sanatı

Son günlerde kafamın içinde bu kelimeler dönüp duruyor... Tababet sanatı... Hekimlik sanatı...
Sanat bunun neresinde diye sorulabilir, doğrudur. Ben de yıllardır hasta bakmaya / üzerime düşen işleri yetiştirmeye / fazla mesai saatlerinin yarattığı zihinsel ve bedensel yorgunluğu atmaya.... çalışıp, aşırı yük bağlanmış eşek gibi sağa sola savrularak yürürken unutmuşum tababetin bir sanat olduğunu.
Hastama gülümseyerek hoşgeldin demeyeli o kadar çok olmuş ki, elimi uzatıp hastama dokunmayalı / elini sıkmayalı o kadar çok olmuş ki...
Peki bunda hastaların ne suçu var? Günde 120 hasta bakmakla yükümlü hekimin ne suçu var? Şimdi günde en fazla 20 hasta bakmam mümkünken bu hastaların onlardan ne farkı var?
Uzun zamandır takip ettiğim bir meslektaşımı okudukça hep birgün benim de hastalarımla sohbet etmeye fırsatım olacak mı diye sorardım kendi kendime.. Onlara nasıl olduklarını bile soramadan "ne şikayetin var" lafını şırrak diye ortaya atarken kapıdan girdikleri an...
Birgün sadece nasıl olduklarını sorup bu konuda konuşabilecek fırsatım olacak mı hastalarımla merak ederdim..
Şimdi gülümseyerek /gülümsemeye çalışarak / en azından suratımı asmayarak hoşgeldiniz diyorum onlara kapıdan girerlerken. Elimi uzatıyorum. Nasılsınız, ben Dr. Hayal diyorum.
Aa ne güzel sizin de mi iki çocuğunuz var benim gibi diyorum.. Bodrum'lu musunuz benim gibi diyorum, aa tatile mi geldiniz diyorum, güzel mi Paris'te yaşamak diyorum, benim de eşim bankacı, çok zor bir işiniz var diyorum, haklısınız bu ağrılarla yaşamak zor olmalı, endişelenmeyin beraberce çözeriz diyorum.
Sadece hastalıktan ibaret olmadıklarının farkında olduğumu anlamalarını istiyorum.
Benim tıbbi bilgimi sorgulayacak kadar tıbbi bilgileri olmadığını, ama insanlığımı, güleryüzümü, anlayışımı sorgulayacak kadar insan olduklarının farkındayım.
Sonra da, oturup, basit bir idrar yolu enfeksiyonunu tedavi ettim diye hastane idaresine yazdıkları teşekkür mektubu ile gelen üst yazıyı okuyup seviniyorum: "Sayın doktor, hasta memnuniyetine yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür ederiz."
Aslında hastalarımızı memnun etmek çok zor değil - de - biraz güleryüz gösterebilecek kadar geniş "an"lar elde etmek zor bazen. Günde 120 hastaya bakarken mesela.

2 yorum:

annecik dedi ki...

senin ve hastaların adına sevindim mesleğini doya doya hissederek ve bundan aldığın pozitif elektriği hastalarına verdiğin için negatifliklerin uzaklaşmaya başladığına sevindim kuzucuklarınıda kocaman öptüm

Adsız dedi ki...

bu farkındalık sanatını tüm mesleklere uygularsak, dünyamız daha yaşanır ve keyifli olacak...
serap