Buyrun, ben

Buyrun, ben

28 Eylül 2009

Yılın annesi: Caillou'nun annesi

Bugünlerde üçüncü bir çocuğum oldu: Caillou.. Önce onun sakin dünyasını keşfettik, akşamları izlemeye başladık.. Sonra sabahları da.. Sonra internetten.. Sonra DVD'sini aldık gece gündüz izliyoruz, oyunlarını oynuyoruz..

5 bölüm izleyip kapatılacağını bilsek de o DVD her takıldığında kıyamet kopuyor, bir tane daha diye (ben kesin kapatıyorum ama hanım ağlamakta ısrarlı)... Neden bizimkiler de Caillou gibi değil, hayır deyince ağlasa da sızlasa da onun olacağını anlamıyor?
Bu sorumun cevabını anlamak için Caillou'nun annesini izlemek yeterli. Kadının davranış paterni, benim sıklıkla Nazi disiplini dediğim ve övdüğüm, bazen uygulayabildiğim ama bazen de yapamadığım davranış biçimini yansıtıyor. (PARANTEZ İÇLERİ BENİM VE TÜRK ANNELERİNİN İÇ SESLERİ)
-Uyku meselesi en önemlisi bence.. Gece olur bebekler yatırılır, iyi geceler deyip odasından çıkılır.. Korkuları ve iç dünyasıyla yalnız kalsa da Caillou ve Rosie, olması gereken budur, kendileri de böyle eğitilmiştir ve hiç sorun olmamıştır. Fırtına çıkar, ışık yakılıp birşey olmaz Caillou bu sadece fırtına denip geri çıkılır. Çocuk kabus görür, bu sadece oyuncak yılan denip geri çıkılır ve saire. Hatta yıldırım düşer şimşek çakar korkan Rosie'yi abisi teselli eder (birşey olmaz Rosie bu sadece fırtına der ve çıkar odadan) (AMAN ALLAH'IM ÇOCUK KORKUYOR YA SORUNLU BİRİ OLURSA İÇ DÜNYASI BOZULURSA KABUS GÖRÜRSE DUR BEN ONU YATAĞIMA ALAYIM YANINDA YATAYIM YALNIZ BIRAKMAYAYIM)
-Nadir de olsa Caillou ağlar bağırır ben bu kadının ne çileden çıktığını gördüm ne sesini yükselttiğini, sakince hayır Caillou der ve o da tamam deyip susar (AH ZAVALLI YAVRUM AĞLIYOR NE İSTİYOR, AL YAVRUM AL YETERKİ SUS, TAMAM GİYİNME YETER Kİ SUS TAMAAAAAM YETER Kİ AĞLAMA). Caillou ve Rosie ne yaparlarsa yapsınlar annelerinin kararının değişmeyeceğini biliyor, anneleri de biraz ağlarlarsa dünyanın sonunun gelmediğini...
-(AH BEN İKİ ÇOCUKLA TEK BAŞIMA NE YAPARIM YA AYNI ANDA AĞLARLARSA AYNI ANDA ACIKIRLARSA BEN NAAAAPARRIIIIM).. Kadın çocukları oynarken eline bir kitap alıyor doğru kanepeye...
-Caillou ve Rosie hiçbir zaman arabada "öne oturucaaaam" ya da "araba koltuğuma oturmuycaammm" diye ağlamıyorlar. Hem de hiç. Çünkü B planları yok. Bir kez bile kucakta ya da önde gitmedikleri için böyle bir seçenekleri olduğunu bilmiyorlar bile.. Oysa biz, sırf emniyet kemerini bağlamaya üşendiğimiz için, araba koltuğu olduğu halde kucağımızda götürürüz (ben dahil) ya da araba koltuğu disiplini oluşmadan iki vıkvık ağladı diye kucağa alırız..
ALT BÖLÜM: Araba koltuğunda seyahat
Ben Damla'da bu hatayı çok yaptım. Araba koltuğunda ağlıyor diye kucağıma aldım, kucağımda emzirdim hatta. Taa ki, Nazi disiplini kavramımın en iyi uygulayıcısı olan en yakın arkadaşımı ziyarete Almanya'ya gidene kadar. Damla 11 aylıktı ve mümkünü yok arabada koltuğunda oturmazdı. Taschi, "burada mecbur oturacak. Zaten yasak ceza yeriz" dedi. Damla için bir araba koltuğu ödünç almıştı. Hatta 2 araba koltuğu sığmıyor diye 4 büyük 2 bebek heryere 2 araba gittik... Evleri köyde olup en yakın bakkala 30 km mesafedeydi ve bu nedenle Damla hergün en az 1 saat otura otura alıştı. Evet evet alıştı. Başlarda mızıklandı ama Almanya'dan döndüğümüzde tamamen alışmıştı. Şimdiki durum: Artık araba koltuğuna oturmadan hareket ettirmez, ben arabayı çalıştırdım diyelim, daha ben kemerimi bağlamadım diye uyarır. Yanında oturanlara da kemer taktırır. Araba koltuğu yoksa (taksi vs) normal kemerle bağlatır kendini. Tuna için de izlediğim yol şu, öncelikle arabayla gideceğim zamanları çocuğun uykusuna göre ayarlamaya çalışıyorum. Tracy'nin EASY sistemini uyguladığımızdan bunu kestirmek kolay oluyor. Uyanık olacağı saatlerde ya da acıkacağı zamanlarda, ya da trafiğin çok yoğunlaşıp yolun uzun süreceği anlarda yola çıkmamaya çalışıyorum. Mümkün mertebe kucakta götürmüyorum. Her zaman yanımıza emzik, müzikli oyuncak gibi oyalayacak şeyler alıyorum.
-Caillou bir bölümde okula gitmiycem evde oynuycam diye ağlıyordu (buraya kadar tanıdık). (AMAN ALLAH'IM NE YAPICAZ ŞİMDİ, AH CANIM YAVRUM DEMEK Kİ KENDİNİ DIŞLANMIŞ HİSSETTİ OKULA ATILDIĞINI SANIYOR ŞİMDİ DUYGUSAL HAYATI ZEDELENİCEK HAYAT BOYU OKULDAN VE BİZDEN NEFRET EDİCEK).. Caillou'nun annesi ne yaptı: o günlük babasına bırakıp işe gitti. Babası aldı Caillou'yu üşenmeden sokağa çıkarıp sabah sabah çalışmak zorunda olan kişilerle tanıştırdı (postacı, çöpçü, polis). Sonunda, anne ve baba da işe gitmek zorunda deyip çocuğu okula naşladı. Ne azar ne bağırma ne gözyaşı ne ağıt.
-(İKİMİZİN DE İŞİ VAR ÇOCUĞU KİME BIRAKICAZ ŞİMDİ, İKİ ÇOCUĞA BİRDEN KİMSE BAKAMAZ, BAKICIYI SEVMEZSE YA, BİZİ ÖZLERSE)..Caillou'nun annesi eve ilk kez gelen bakıcı-ablaya (öğrenci sanırım Julie) işte Julie bu Caillou ve bu da Rosie, hadi bize eyvallah, yıldönümümüz de yemeğe gidicez deyip çıktılar.. Gece boyunca çocuklar ah vah diye ağlamadan keyiflerine bakıp geç saatte döndüler. Yabancı biri nasıl uyutur bebekleri diye de endişelenmediler zira çocuklar zaten kendikendilerine uyumayı biliyordu.. Julie sadece masal okudu onlara... Aaaaah ah biz biryerde yanlış yapıyoruz ya nerde..
Sonuçta adamlar tabii üç dört çocuk yapıp hepsini de yanlarına alıp tatile yabancı ülkeye gelirler biz de tatil köyünde elimizde bir lokma çocuk peşinden koşarken onlara imrenerek bakarız.
Aslında disiplinden nefret eden biziz çocuklarımız değil.. Çocuklar disiplini sever. Öyleyse bir niye onlara disiplin uygulayıp mutlu olmuyoruz kuzum?
Yazacak çok şey var ama analiz etmekten sıkıldım. Yazdıkça kendime sinirlendim. Doğrusunun ne olduğunu bilip de uygulayamamak bana çok tanıdık geldi ve beni üzdü.
Evet Caillou ve Rosie son derece mutlu ve sağlıklı çocuklar çünkü anne ve babaları istikrarlı, kararlı ve sevgi dolu.. Çocuklarıyla kurdukları ilişki de sağlıklı, saygı dolu ve düzgün.
Bu yazıdan alınacak ders:
Yazının tamamı.

32 yorum:

kara kitap dedi ki...

Hayal Hn.
yazınıza bayıldım ve hemen eşime yolladım.ben de caillou'nun annesi gibi olmaya çalışıyorum.ama annelik içgüdüleri çok gelişkin bir kocam var maalesef ve oğlum beni babasına şikayet etmekle tehdit ediyor.umarım eşim yazdıklarınızdan birşeyler anlar.
sevgilerimle

Berna dedi ki...

cailluo'yu her izleyişimde içimden geçenleri yazıya dökmüşsün, bayıldım!
sorun bireysel olarak bizde değil, türk aile kavramında.
caillou'nun annesi gibi olmak için evrim geçirmemiz gerekiyor, ne yalan söyleyeyim.
ama caillou da rosie de çok uysal çocuklar canım, her daim söz dinliyorlar.
2 yaş sendromu yok mu bunlarda, hiç inatlaştıkları olmaz mı?
hadi caillou ezelden beri aynı yaşta da, rosie 2 yaşına geldiğinde pek sabırlı annesinin taktiklerini görmek isterim ben, şahsen :))

meltem dedi ki...

GÜNAYDIIIIIIIN:))
CANIM DAHA ÖNCEKİ YAZILARIMDA BİLMİYORUM DİKKATİNİ ÇEKTİMİ AMA NEHİR TAM Bİ CAİLLUO HASTASI
BU YAZIYIDA ŞUAN NEHİR ONU İZLERKEN YAZABİLİYORUM:)
ASLINDA CAİLLUO ÇOCUKLARDAN ÇOK BÜYÜKLERİ EĞİTİYOR ÇÜNKÜ O DA HER ÇOCUK GİBİ DAVRANIYO BAZEN KAPRİSLİ BAZEN MUTLU BAZEN YARAMAZ AMA BURDA İLGİNÇ OLAN BU MİNİĞİN ANNESİ VE BABASI !!
ŞAKA GİBİ BENCE BÜYÜKLERE DAVRANIŞ BİÇİMİN DE ÖRNEK OLACAK Bİ ANNE BABA GERÇİ EŞİMDE BENDE İZLERKEN İNANAMIYORUZ BAZEN EŞİM: " DELİ ULAN BUNLAR, NORMAL DEĞİL YA DA SİNİRLERİ ALINMIŞ BUNLARIN"" FALAN DİYO:))
OLSUN BİZ AİLECEK ÇOK SEVİYORUZ
KAYUU-ROZİİ-GİLBIRT-KLEMENTAAAAAYN:)))
VE AİLESİNİ

inceterazi dedi ki...

merhabalar oncelikle html java script konusunuda yardiminiz icin tesekkur ederim. artik benimde var kizlarimin yaslarini gosteren sirin seylerden :)
caillou nun annesi yaziniz cok guzel. biz de kizimla sik sik oturup izlerim. sanki cocuklara degilde annelere ornek olsun diye yapilmis bir cizgiflim butun annelere tavsiye ederim. ama keske diyorum keske boyle bir anne olabilsem. insallah

Anne İş'te dedi ki...

bence de yılın annesi;caillou!
Ellerinize sağlık Hayal Hn.;Türk anne modeli ancak bu kadar keyifli tahlil edilebilirdi..

Anne ve Bebisi dedi ki...

Eskiden bizde de yoktu boyle sorunlar :) Bizim jenerasyon, en azindan benim cevrem tam bir caillou idi. Anne-baba,ne diyorsam o, o kadar! dediler mi kedi gibi peki der razi olmak zorunda kalirdik. Ama yine simdi 30'lu-40'li yaslarini suren bu jenerasyon, kendi cocuklarini; sesimi yukseltirsem psikolojisi bozulur, yan bakarsam depresyona girer diye diye simarttilar :)

Cok uzaklara, caillou'nun annesine gitmeye gerek yok; kendi annelerimizin ve onlarin jenerasyonunun disiplin metodlarina donup baksak yeter bence :)

fatma dedi ki...

Ben de bir nazi anne olmaya çalışıyorum ve bu davranış şeklinde işin doğrusu hem çocuk hem de anne pek rahat ediyor; istikrar ve kararlılık olmasıyla.

Ancak Türk anne tipi de içimde mevcut ve çevremde çocuklarına öyle davrananları görünce pek bir depreşiyor, bana isyan ediyor ve hatta kendimi suçlu hissettiriyor:(((
Anne ve Bebişi'ni söylediğinin farklı bir versiyonunu söyleyeyim; eskiden çocuk bir düzen içie doğar ve o düzene uyardı. Şimdi ise biz yeni nesil aileler (özellikle de eğitimli kesim) çocuğa göre düzen oluşturuyoruz ve bu tip sorunlara gark oluyoruz:)))

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Caillou bizim evinde oğlu:)
Yalnız onun anne ve babası kadar sabırlı davranamadığım için üzülüyorum izlerken...
Bencede yılın annesi ödülünü hakediyor.

ANNECİK dedi ki...

:))

Gülfer dedi ki...

Bayılıyorum senin içindeki hiç yorulmadan okuyan, araştıran, analiz eden, yorumlayan, ve paylaşan anne modeline. Yine harika gözlemler, teşekkürler paylaştığın için.

Unknown dedi ki...

çok güzel yazmışsınız ellerinize sağlık. Aynen diyemesemde naziye yakın bir anneyim. beni gören bir çoık kişi hiç üzülmüyorsun veya duygulanmıyorsun diyor. neden bilmiyorum daha doğmadan diyordum kesin kurallarım olacak diye.
caillou nun annesinden tek farkım bazen çok kızmam. o da ısrar üzerine oluyor ama kızdığım zaman da oğlumun ısrarı ortadan kalkıyor. biliyor ki beni ikna etmesi mümkün değil. keşke eşim de benim kadar ısrarlı olsa şımartmasa

Ilknur dedi ki...

Biz caillou`nun annesi ile babasi arasindaki iliskiye de bayiliyoruz. Anne disari cikiyor. Arabaya bindiginde esine "mutfagi toplarsan sevinirim" diyor. Esi de cocuklarla mutfagi topluyor. Hafta sonlari caillou`nun babasi camasirlari makineye atiyor, vs. Aslinda Turk babalara da izlettirmek lazim bu cizgi filmi.
Bu arada dvdler Turkiye`de nerde satiliyor? Bize burda youtube`teki bolumleri izlemekten bikkinlik geldi. Turkce bolumlerden sonra ingilizce, ispanyolca, fransizca, ne varsa izlemeye basladik.

a.y. dedi ki...

çok sıkıcı bi anneymiş:)

hayal dedi ki...

Kara Kitap, :) Oğlunuz sizi tehdit ediyorsa iş işten geçti mi nedir? Aman dikkat :)))
Berna, evet evrim geçirmek gerektiğine katılıyorum.. Ya da yatılı kampa gidip onlardan biraz ders almalı. Ben en azından araba koltuğu konusunda yatılı dersin yararını gördüm… 2 yaş sendromu da pek olmamış Kayyu’da.. Kadın bir bölümde iki çocuğunu alıp markete gidiyordu.. Buna cesaret edebildiğine göre hiç market krizi yaşamamış belli ki :)
Meltem, büyükleri eğittiğine katılıyorum. Ama bu dizi Avrupalıları eğitmiyodur, onların doğal hali böyle zira.. Bize ders olacak çok şey var ama

hayal dedi ki...

Yasemin, bir şey değil :) Dualarına içtenlikle katılıyorum
Anne İş’te, teşekkür ederim.. Keyifli bulduğunuza sevindim..
Esra, vallahi ben de öyleydim hatırladığım kadarıyla.. Yoksa annem nasıl tek başına 3 çocuk büyütsün? Bir kaş göz işareti yapardı mesela misafirlikte, susup otururdum… Dayak da yemedik büyürken sağlıksız da olmadık herhalde. Ne bileyim…
Fatma, bence doğru yoldasın.. moralin bozulmasın.. Çocuklar istikrar, rutin ve disiplini çok seviyor ve istiyorlar. Ayrıca dediğine de katılıyorum, maalesef çocuklara göre bir düzen oluşturduğumuz doğru. Ben elimden geldiği kadar hayatımın akışını bozmak yerine çocuklarımı hayatımın içine entegre etmeye çalıştım, ama bir noktada ipler kopuyor ne yazık ki bizde.

hayal dedi ki...

İçimden geldiği gibi, sabırla da alakalı ama bence kişilikle de… Bunların yapısı böyle, bu nedenle ne dayak ne azar… Yumuşak yumuşak geçinip gidiyorlar…
Annecik, :)
Gülfercim, ben analiz ediyorum da işe yarıyor mu, önemli olan o aslında :)
Meral, merhaba, bence de önemli bir sorun o, eşlerin de istikrarlı olarak birbirini onaylaması gerek.. Çünkü çocuklar istikrarsızlığı hemen farkediyor ve nerde açık kapı bulsalar ordan girmeye çalışıyorlar… Ay ne güzel bi cümle kurdum di mi :)
İlknur, Hepsiburada.com’dan aldık. 4 DVD toplam 62 bölüm var içinde.
Anne yazar, niye sıkıcı olsun ki, kadın hayatını yaşıyor :) Bence tek sıkıcı yanı hiç kıyafetlerini değiştirmemesi :)))

AycA dedi ki...

Tam da aslında benim osho cocuk kitabını okurken içine düştüğüm kilemleri özetlemişsin. ben bu Caillou'nun annesi gibi olmaya gayret ediyorum ancak en çok bizim babamız bu Caillou'nun babası gibi. Ben daha eğitilmeliyim.
Erin benimleyken ağladı mı olacağını biliyor babasıylayken en ufak ağlama emaresi olamıyor!! :) hem üzülüyorum ( kendime) hem seviniyorum ( alpaya ve erinle olan ilişkisine) bende bu cdleri isterem getirsene bize de :=) olmamı? bende kendimi azcık eğiteyim !!:=)
Fatma bir cümle kurmuş çok katılıyorum: biz onlara düzen oluşturup var olan düzenimize uyum sağlamalarını yaratmıyoruz. Sorun bu bence. Biz böyle büyümedik neden şimdi bunu yapıyoruz? biraz kendimizi toparlamak lazım diye düşünüyorum.

hayal dedi ki...

Aycam, sana katılıyorum diye düşünüyorum :) Kendimizi toparlamalıyız da, ah bir dinlensek, biraz dinlensek sonra hemen toparlıycak gücü buluruz....
CDler ok.dir

şebnem dedi ki...

aybalacım ben yaklaşık bir senedir caıllou nun tüm bölümlerini izlemiş ezberlemiş amazondan bulamayıp yumurcak yayıncılıktan almış bir insan olarak caıllou nun annesine hiç özenmiyorum: niye: çünkü olmam imkansız..zaten oğlum da caılloudan sadece istemıyorum diye kendini yere atmasını öğrendi!! hehe şaka bir yana benim doğumdan önce kesinlikle kuralları olan bir anne olma isteğim doğum ile son buldu.o yüzden Osho cocuk u okurken aslında kendimin ne olduğunu öğreniyorum,terrible 2 yaşayan oğlumun aslında bunu yaşamadığını bunus adece biz ebeveynlerin yaşadğını görüyorum. bu konu uzun.. içerken konuşalım

hayal dedi ki...

Hamile de değilim bakalım alkolsüz kokteyl isterken ne bahane bulucam: Aaahahaha süt veriyorum işte buldum :)))
Şaka bir yana, benim asıl burda anlatmak istediğim, bu kurallar koymakla değişmek istemekle olucak şey değil, senin de dediğin gibi bizim ne olduğumuz önemli. Bu içten gelicek hatta genlerden gelicek birşey. Bu nedenle öyle olamayız hatta yılın annesi hiç olamayız biz.

Unknown dedi ki...

günaydın hayal, her gün tıklıyorum sayfanı ne yazılmış diye. Şimdi 8 haftalık hamileyim. kızından bir kaç ay küçük oğlum var. bilgi ve tecrübelerini çoook yakından takib ediyorum. esenlikle kal.

Açalya dedi ki...

Bizim ailede Dante ve babasi, Caillou ve babasi oluyor, bense, cizgi filmin daha cizilmemis karakteriyim. Caillou guzel severiz kendisini de, hani dergilerdeki, podyumlardaki, vucut olculerine agzimizin sulari aka aka, ahlana vahlana baktigimiz, bizi kendi vucudumuzdan sogutan o mankenler var ya, iste Caillou da, kendinize ve ailenize bakip sac bas yoldurur cinsten bir cizgi film. Insani kendinden sogutur valla. Cocugundan soguyani bile vardir kesin Caillou`yu seyredip.

Alakasiz gibi gelebilir ama, cok alakali, `Dove` mesela, reklamlarinda yuvarlak hatli, guzel bile olmayan, gobekli, iri goguslu, saci fonlenmemis, makyajsiz kadinlar kullaniyor artik. Insanlar kendileri gibi olani gormeyi seviyorlar. Ben Caillou`yu seyredince cok da mutlu olmadigimi hissettigimden beri seyretmiyorum.

Açalya dedi ki...

Sabah kalkinca yazdigima bir daha baktim, biraz gaddar anne gibi yazmisim :)) millet de diyecek, ay ne cahil kadin, seyretse de ornek alsa Caillou`nun annesini...eehh o beni ornek alsin ;)
Ekleyeyim, Dante`nin favori cizgi filmlerinden biridir Caillou, denk geldikce seyreder :)

ebru dedi ki...

eltim bir alman.kuzeni geldi.oğlu teo 18 aylıktı.vapurda emekledi,simit yedi oturdu çatal kaşık bıçak yemek yedi.ne yemem dedi ne ağladı.huzurlu mutlu.bağırmadı inatlaşmadı.anne anne bunaltmadı.eve geldik.tek başına uğraşa uğraşa bizim pufa tırmandı indi tırmandı indi.ordamıydı değil miydi anlamadık bile.
kızım 2 yaşında olmak üzere.şu yazdıklarımın tam tersini kelimesi kelimesine tam tersini 24 saat yapıyor.prozac mı başlasam diye bu günlerde kendimle mücadele ediyorum.hrgün yenildiğimi hissediyorum çünki

hayal dedi ki...

Meral merhaba,
Hoş geldin sayfama her gün o zaman :) Sağlıkla mutlulukla bebeğini kucağına al inşallah.. Miniğe de öpücükler..
Açalya tekrar hoş geldin :)
Önce birinci yorumuna yanıt vereyim: Vallahi haklısın.. Şu manken benzetmen şahane, ben de aynı şeyi düşünerek yazdım bu yazıyı.. Ama ben yine de izliyorum, mutsuz olmak yerine örnek almaya çalışarak. Mesela şu gece tek başına uyuma olayını denemeye çalışıyorum bugünlerde (dikkatini çekerim: denemeye çalışmak.. ne kadar yuvarlak ifadeler kullandım :) )
İkinci yorumuna: bence gaddar annelikle ilgisi yok doğru demişsin çünkü.. Çocuklar ne anlıyor bundan bilmem sanki hakkaten bizim için gibi :) Sevgiler, Dante’ye öpücükler

hayal dedi ki...

Ebru, merhaba.. İşte işin sırrını sen açıklamışsın zaten.. Onlar hayatlarına çocuğu da alıverip aynen yola devam ediyorlar… Bunu yenilinecek bir savaş gibi görmüyorlar.. Benim arkadaşım tuvalet eğitimi döneminde kızı inadına altına kaka yapınca külotunu kendine yıkatırdı.. Bir iki kere sonrasında çocuk artık altına yapmadı çünkü kendine oluyordu olan. Ama annesi bunu ceza olarak, ya da kızarak, bağırarak yani cezaymış gibi göstererek değil de, doğalı bu şeklinde, kendin kirlettin kendin temizle şeklinde yapıyordu.
Mesela, gece çocuk uyumadı salona mı geldi (herkesin dikkatini çekerim bu arada 28 aylık) hadi odana yatağına diyordu çocuk iki mıkmıklanıp gidip odasına yatıyordu..
Mesela, öğlen yemeğini yemedi mi, tabak saklanıp akşama ısıtılıp aynısı tekrar önüne konuyordu (yemek seçmek yok, arada acıkırsa ıvır zıvır yok)..
Bunların hiçbirini yaparken çocuğa ceza imiş gibi hissettirerek değil (BİZ OLSAK, AL SANA CEZA ÖĞLEN YEMEDİN BAŞKA YEMEK DE YOK AÇ KAL DERİZ), doğal olan tabaktakinin bitmesi şeklinde… Bu bir eğitim biçimi. Biz yapınca kendimizi gaddar hissederiz.
Ama inanın bana İŞE YARIYOR

ÇAğ dedi ki...

Süper bir analiz Hayalcim kalemine sağlık. O korku bölümünü bende izledim ve gerçekten sürekli odaya giren çıkan aileye imrendim, ben olsam 3. korkuda yanına kıvrılırdım. Kayunun ailesinin maddi sorunları olmadığını, gelecek kaygısının hiiiç olmadığını ve ayrıca anne ve babanın antidep. aldığını düşünüyorum:))
Öptüüüüm

AycA dedi ki...

Aybala biliyor musun Erin'in ilk defa " anne kajuu" aç dediği çizgi film oldu bu!!
Haberdar ettiğin için sağol. Açalyanın manken benzetmesine çok güldüm ama bazı güzel şeyler var bu çizgi filmde. mesela çocuk annesinden babasından öğreniyor ve kendi başına becermesi için bırakılıyor ve sonunda becereme ve aşarısız olma durumu da var ve bunu çocuk kendi düzeltmek için çaba sarf ediyor yani onun adına birşeyler yapılmıyor yol gösteren var ama sorumluluk çocukta.. ben geçenlerde bir şekil şu thomas çizgi filmini seyrettim. Bir iki bölümde bana verilen his şuydu: hmm sen bunu yaptın bak cezanı çek, başka bir bölümde yine hep 3. kişiler suçlanıyor hata yapan hep 3. şahıslar!! caillouda bu yok bu hoşuma gitti. neyse uzattım!
teşekkür :=)

hayal dedi ki...

Çağlayan, antidepresan?hahah bak doğru bu .. hiç düşünmemiştim hakkaten öyle gibiler..
Ayçacım, ben de uzuuun uzun boşuna övmemişim sana demek beğendin :) Neyse biz bağımlılığımızı sona erdirdik.. çok şükür şimdi dozunda içiyoruz Caillou'yu :)

Şahane dedi ki...

"Hollanda'da çocuk ağlamaz" diye bir söz varmış..Almanya için de geçerli sanırım..Sorun bizde demek ki,çocuklarımız geri olmadığına göre..
Tutarlı ve kararlı olmak çok önemli..Ama yeter mi acaba?

Şenay- Doğam dedi ki...

Gözlemlerini okurken, hem tebessum ettım.. hemde kendı kendımı sorgulama fırsatım oldu :)

Bızım de sevdıgımız cızgı fılmlerden bırısı caillou. Ozellıkle aıle ılıskılerı modelı ıle ornek alınması gereken davranıs bıcımlerı sergılıyor.

Ben oyle bır annemıyım..sanırım evet :) en azından %90 lık bölümüm..Bunda Doğanın da soz dınleyen uysal bır cocuk olması onemlı bır faktor sanırım.

Sevgiler..

tuba dedi ki...

merhaba hayal hnm. ben sizinle daha yeni tanışıyorum ve çok memnun oldum. aslında ben caillou yu hayretle izliyorum.23 yaşındayım ve 3 tane çocuğum var. daha önceleri çocuklarımın her hareketine kızıyor onları çok sıkıyordum zaten oğlum tam bir hiperaktif. taki caillou'nun annesini kendime örnek alana kadar.en çok da caillou yu izleyerek ben kendimi eğittim de diyebiliriz.yani aklımı başıma getirdi.şimdi biraz daha toleranslı biraz daha sakin ve onların çocuk olduğunu unutmadan hareket etmeye çalışıyorum. onları eğitebilmek içinde sizin gibi güzel insanların düşüncelerinden de yararlanıyorum.sizlere teşekkür ediyorum ve caillou'nun yapımcılarına da.....