Buyrun, ben

Buyrun, ben

4 Şubat 2009

Neden antibiyotikler öcü?

Sonuç cevabı (dilim döndüğünce tıbbi açıklama): Enfeksiyonlara yol açan iki canlı türü vardır: Virüsler ve bakteriler. Bakterilerin çoğuna antibiyotikler etkili. Ama virüslerin birçoğunun ilacı yok ve bunları vücut direncimizle belli bir sürede yeniyoruz (örnek: grip 7 günde gibi). Çocuklarda ve büyüklerde karşılaştığımız enfeksiyonların aslında çoğuna, örneğin üst solunum yolu enf. gibi, virüsler yol açıyor. Bu nedenle bunlarda ANTİBİYOTİK KULLANIMI GEREKSİZ. Hatta, vücuttaki bazı yararlı bakterileri öldürüp vajinit gibi başka sorunlara yol açtıkları için zararlı. Vücut direncini düşürmeleri de cabası. Antibiyotikler sık kullanıldıkça, bakteriler de direnç geliştiriyor ve bir sonraki sefer etki edemiyorlar.

Bir enfeksiyonun bakteriyel mi viral mi olduğu net olarak ayırt edilebilir mi? Her zaman değil. Ama genelde, klinik tablo, fizik muayene ve bazı laboratuvar verileri ile anlaşılabilir (ayrıntılarına girmeyeceğim). Viral bir tablo, vücut direnci ile yenilemez ve uzun sürerse, üzerine bakteriyel bir enfeksiyon ilave olabilir. Bu durumda mutlaka antibiyotik gerekir, evet. Ama enfeksiyonların bir çoğuna virüslerin yol açtığını hatırda tutmak ve ilk etapta semptomatik tedavi ile gitmek ÖNEMLİdir.

Peki ben bunları biliyorum da neden köyde çalışırken solunum yolu enfeksiyonu ile her gelen çocuğa ya da büyüğe antibiyotik veriyordum? Çünkü orada, çocuk ateşlendiği ya da öksürmeye başladığı gün değil, epeyce sonra doktora getirirler. Mesela, iki aydır öksürüyordur. Ya da sekiz gündür ateşi ara ara çıkıyordur, aldıkları ateş düşürücü ile düşüyordur. Yani bu çocukların kliniğine mutlaka bakteriyel süperenfeksiyonlar eklenmiştir. Zaten antibiyotik reçete etmezsen bile ya başka doktora gidip yazdırır ya da eczaneden kendileri alıp içirirler.

Çenem açıldı ama söylemeden geçemeyeceğim.. Başlayınca, tüm doz bitene kadar tedaviye devam etmek gerek. Var olan bakteriler, bir ya da iki gün (ateş düşene, belirtiler geçene kadar) kullanılan antibiyotikle zayıflar, ama bırakınca daha güçlü ve dirençli olarak tekrar ortaya çıkarlar. Bu da geçmek bilmeyen, uzayıp giden enfeksiyonların en önemli nedeni!

Yani uzun lafın kısası: Çocuğumun ateşi 39 derece doktor bir antibiyotik vermedi diye doktoru değiştirmemeli… Ateşi takip etmeli… Unutmamalı ki virüsler daha yüksek ateş yapar. Kan tahlili ya da kültür yapmadan antibiyotik başlamıyorsa doktor, güvenmeli. Ama başlıyorsa da güvenmeli, antibiyotikten kaçmamalı ve ilacın tümünü hastalık geçse de tamamlamalı. İlla da vericem diye de, vermiycem diye de ayak dirememeli.

6 yorum:

Ayça dedi ki...

Merhaba. Hayal Hanım çok guzel değinmişsiniz konuya. Evet tanımlamayı ben cok beğendim. Aile kültürü olsa gerek ben ilaçlara hep öcü gibi bakmışımdır. Ne kadar uzak durulursa o kadar iyi sanki. Cok sükür Allah dermansız dert vermesin. Oğluma da cok gerekmedikçe ilaç vermiyorum. Yani doktor görmeden kafadan asla... Bu arada merak ettim uzmanlığınız ne acaba? İyi günler.

huysuz dedi ki...

hayal, sana şiddetle katılıyorum 'ayak dirememeli' konusunda, zira doktorların da biraz ailelerin bu antibiyotik savaşından etkilenip gerekli olduğu durumlarda bile vermediğine tanık olunuyor son zamanlarda, 'kötü doktor olmamak adına'...

maalesef, geçen sene bu şekilde bir yakınmız menenjitten 2,5 yaşındaki oğlunu kaybetti. gayet 'ünlü' bir hastanenin doktoru hem de menenjiti es geçen, gerekli antibiyotik tedavisini yapmayan.

son postumda buna değinmiştim. bu olay beni çok çok üzdüğü için, efe her ateşlendiğinde elimde olmadan paranoyaklaşıyorum diye :) allah hepimizin çocuklarına önce sağlık versin...

Deniz dedi ki...

Hmmm. Ben allaha sukur domuz gibi saglikliyim. Hayatimda gecirdigim en son gribi bundan on yil evvel gecirdim. Soguk alginligi bile cok nadir olur bana. Hayatimda oyle seyler icin belki uc kere antibiyotik ya kullandim, ya kullanmadim.

Gel gor ki burda anlayamamadigim bisi var: Doktorlar oldur allah antibiyotik vermiyorlar. Zaten oyle hasta oldum/ cocugum hasta oldu hemen doktora gotureyim diye bisi yok, en azindan bir hafta bekliyorsun kendi kendine iyilesmeyi, olmadi oyle doktora gidiyorsun (Ki cocugunun atesi 39 dereceyi bir haftadir gecen anneler dahi bekliyor belki kendi kendine duzelir diye, delilik bence)doktor da sana paracetamol veriyor elma ye diyor.

Zavalli yavrular haftalarca hasta oluyor, anneler ise gidemiyor, boktan bi durum yani. Yok mu bunun ortasi?

Hep her ihtimale karsi diye ben Turkiye'den antibiyotik getiririm onu el altindan satasim geliyor bazen.

gunebakan dedi ki...

once denize birsey ekleyecegim: hollandada yasayan arkadaslarim var. cocugunun kulak enfeksiyonu nedeniyle doktora gittiginde doktor, sogan suyu damlat gecer demis:)
kendi doktorumuz da bize gecen sene hic antibiyotik kullandirmadi.
bazi durumlarda ise, "muhtemelen viral ama ustune bakteriyel eklenmesin diye" tedbir olarak kullandirdigi 1-2 sefer oldu kizim 6 yasina gelene kadar.
ben hep guvendim ona.
bir cok enfeksiyonumu antibiyotiklerle yensem de, yogun antibiyotik kullanimi sonrasi neredeyse 2 yil boyunca vajinit derdi cekmis biriyim ayrica, bu meretlersiz de olmuyor, onlarla da...ama benim de bir dogal antibiyotik kürüm var:
sogukalginligi belirtileri gorulmeye baslayinca, 1 sogan suyunu sıkıp 1 yemek kasigi bal ile karistirip yemeklerden once birer kasik icin. karisimi 1 gunde bitirin. hollandali doktor misali, pek memnunum ben bu soganli tedaviden...

burcu dedi ki...

Çok geçmiş olsun, ne zamandır nete giremiyordum, umarım şimdi iyisindir.
sevgiler

Adsız dedi ki...

Merhaba, bloğunuzu demin keşfettim. Antibiyotikle ilgili yazılarınızı haber yapmak gerektiğini düşünüyorum. Benim de ailem hekim (anne-baba-teyzeler-amca..uzayıp giden) ve bu konuda bilinç sahibiyim. Ama ne yazık ki toplum olarak hapşuruğa bile antibiyotikle koşturuyoruz.

Bu arada ben de 29 haftalık hamileyim. Hamileliğe hazırlık döneminden bu yana bir kaç grip vakamız oldu. Birinin üstüne pek düşmeyince balgamlı enfeksiyona çevirdi. Ne yapacağım diye düşünürken annem imdada yetişti. Turp ve tere doğal antibiyotiktir, akşam yemeklerinde yükleme yap tavsiyesini aldıktan sonra bahsi geçen kürü uyguladım. Akşam yemeğinde salata niyetine bir küçük demet tere ve bir küçük turp yiyerekten o ağır enfeksiyonu 2 günde atlattım. O günden sonra nezle bile olsam tereye turba sarılıyorum. Biraz gaz yapıyor turp bununla birlikte faydası daha büyük.

Size bol bol enerji diliyorum, bir miniş dışarda bir miniş içerde.. ve sanırım asistansınız.. Allah kolaylıklar versin.

Sevgiler.