Mesela bagiran Damla Hanim'in gaz sancilarini gidermeye calismaca...
Bizim denediklerimizin disinda bir yol bilen var mi?
1. Sicak su torbasi
2. Karin masaji
3. Elma yagi
4. Adacayi yagi
5. Rezene cayi
6. Metsil damla
7. Sab simplex damla
8. Zinco damla
9. Arabayla gezdirmek
10. Sac kurutma makinesi
11. Besikte sallamak
12. Kucakta sallamak
13. Bebegin sesini bastiracak sekilde bagirmak!!
Burası benim hayal alanım. Adım Hayal. Kendi kendime gezintiye çıkmak istediğimde buraya uğrarım. Kimseleri almam yanıma. Gülersem de kendim gülerim, ağlarsam da kendi kendime burada ağlarım.
Buyrun, ben
29 Nisan 2007
26 Nisan 2007
Kucak bebisi elif damla :)
age35 ne dogru soylemis..
kucak bebisi..
benim minik kalbim tam 3 saat 42 dakikadir agladigi icin kucaktan indirmek ne mumkun
hakkini yemeyeyim bir dakikadir aglamiyor :)
en korktugum seydi bebegimin kucaga alismasi
hep de buyuk konusmayayim derdim
yine de dua ediyorum bu kolik sancilari bitince de kucak istemez umarim cok.
(Allah'im bizlere sabir
bebegime misil uykular ver.)
Size de benden bayram sekeri niyetine bir Damla resmi:
Bugun minik kalbim tam bir aylik
Kontrolumuze gittik. Hepatit asimizi olduk. Kalca ultrasonumuzu yaptirdik.
Sonra yuruyerek eve donduk.
Markete de ugradik.
Acik hava iyi geldi, tum ogleden sonra ve aksam uyuduk..
ki gece uyumayalim ve annemizle babamizi da uyutmayalim..
ki annemiz de gece birde oturup bir post yazsin benim besigimi sallarken.
Boylece merak edenler varsa etmesin.
Biz buradayiz...
13 Nisan 2007
Aycaada'nin blogu
Ben daha blog nedir bilmezken birgun (anneannemin öldüğünün ertesi gunuydu) Aycaada'nin blogunu okudum ilk. Hem blog nedir ogrendim, hem de Ayc ne kadar yeteneklidir onu bir daha gordum. Kapaliarsi'da cektigi camlar ve boncuklar fotosu vardi. Cok guzeldi.
Simdi, fotolar icin mi yazilar icin mi okudugumu net bilmiyorum. Ben galiba Aycaada icn okuyorum (Sahibinden torpilli blog)
Hem Aycaada artik teyze oldu. Kizimin teyzesi.
Simdi, fotolar icin mi yazilar icin mi okudugumu net bilmiyorum. Ben galiba Aycaada icn okuyorum (Sahibinden torpilli blog)
Hem Aycaada artik teyze oldu. Kizimin teyzesi.
Damla'nin hikayesi
Gunlerdir heyecandan, yorgunluktan, vakitsizlikten post yazamiyorum. Aslinda Damla'nin oykusunu anlatmak istiyordum..
Bu blogun okuyucusu olanlar tum bunlari biliyor gerci..
Damla'nin oykusu aslinda bir tup bebek merkezinde basladi.. Bundan aylar once... Hatta ilk ignelerimizi Italya'da yaptik.. Sevgilim beni moral tatiline goturdugunde, bu romantik ulkede, kimi zaman trende, kimi zaman otelde, kimi zaman metro istasyonunda tuvalette gule eglene olduk ignelerimizi.. Hep dua ederek, bu kez tutsun diye..
Istanbul'da devam etti igne fasli.. Bu kez uzundu, bir bucuk ay surdu. Gunler gectikce heyecan artiyordu. Sonra malum asamalar, yumurta toplama, bircok yumurtamiz vardi neyse ki, dollenme de cok basariliydi, acaba bu embriyolardan birinin (ya da birkacinin nasibinde dunyaya gelmek var miydi?)
Hayatimin en heyecanli gunleri sonra.. Bekleyis.. Aslinda bu kez de beklerken moral olsun diye kucuk bir gezinti yapip, Saros'a gittik.. Gecen yazin en guzel sahil gununu yasadik... Belki de moralimi hep yuksek tutmam icin yapti bunlari sevgilim.
Sonra o gun.. Beta hcg pozitif.. Bu sevinci yazamayacagim cunku kelimeler yetmez. Aglamistim ama.. Dogumhane bilgisayarinin basindaydim. Sonucu gorunce agladim.. agladim..
Ikiz ya da ucuz olabilir dedi hoca.. Sevincimiz iki kat olmustu.
Ama sonra ultrasonda gorulmeyince ve kurtaj karari verilince, buraya kadarmis duygusu da iki kat oldu. Iki gun sonra tekrar bakilacak ve bos kese oldugu teyit edilince alinacakti. O iki gun ise, hayatimin en kotu degil ama oldukca kotu gunlerindendi.. Izin verdiler bana isyerinden, evde tek basima gecirdim o zor saatleri. Tum gun aglayarak.. Internetten annelerin bloglarini, cocugu olmayanlarin yorumlarini okuyarak...
Sonra.. Bir mucize oldu... Ultrason ekraninda, bir minik kalp.. Pit pit atan.. Benim minik kalbim.. Minik bir damla, bizi hayata baglayan.. Iste oradaydi. Vardi. Pit pit atiyordu.
Gebelik sureci odukca zordu. Bulanti kusmalari saymiyorum, onlara raziydim. Zaten cok sukur Allah'a, ciddi bir saglik sorunum da olmadi. Cok stresliydim ben, hem kisilik itibariyle, hem de cok kiymetliydi minik kalbim, onu kaybetmekten cok korkuyordum.. Bu arada baska bir kiymetlimi, canim babami kaybettim. Once hastaligi, sonra vefati, beni yerden yere vurdu. Kizimin varligiydi tek tesellim.
Zeka testlerimiz kotu cikinca amniyosentez stresiyle de ugrasmamiz gerekti. Ne zamanki sonucun temiz oldugunu ogrendik, ayrintli ultrason da normal cikti, o zaman biraz rahatladim. Kizima minik minik patikler, coraplar, elbiseler alma izni verdim kendime..
Sevgilim de en az benim kadar heyecanliydi, hatta ben onu hic boyle gormemistim! Kizimizin odasinin her santimini elleriyle yapti. Duvarlari boyadi, esyalari birlikte sectik, o monte etti, yerlestirdi. Hatta zemin dosemesini bile elleriyle yapti. Dunyanin en guzel odasi bana gore, her adiminda sevgi islendi cunku.
Son ay geldiginde ben hala 10 kilodan fazla alamamis, hatta bir kilo da vermistim. Artik stresten mi bilmem..
Kizimiz 26 Mart gunu, benim rahmetli anneannemin, Dr Albay Ali Riza Bey'in kizinin (benim doktor olma konusundaki rehberimin, idolumun) kizinin dogum gununde, Istanbul Cerrahi Hastanesi'nde sezaryen ile dunyaya geldi.
Geldi, hayatimizin anlami oldu cikti.
Cok sukur. (Allah isteyen herkese nasip eder umarim)
Bu blogun okuyucusu olanlar tum bunlari biliyor gerci..
Damla'nin oykusu aslinda bir tup bebek merkezinde basladi.. Bundan aylar once... Hatta ilk ignelerimizi Italya'da yaptik.. Sevgilim beni moral tatiline goturdugunde, bu romantik ulkede, kimi zaman trende, kimi zaman otelde, kimi zaman metro istasyonunda tuvalette gule eglene olduk ignelerimizi.. Hep dua ederek, bu kez tutsun diye..
Istanbul'da devam etti igne fasli.. Bu kez uzundu, bir bucuk ay surdu. Gunler gectikce heyecan artiyordu. Sonra malum asamalar, yumurta toplama, bircok yumurtamiz vardi neyse ki, dollenme de cok basariliydi, acaba bu embriyolardan birinin (ya da birkacinin nasibinde dunyaya gelmek var miydi?)
Hayatimin en heyecanli gunleri sonra.. Bekleyis.. Aslinda bu kez de beklerken moral olsun diye kucuk bir gezinti yapip, Saros'a gittik.. Gecen yazin en guzel sahil gununu yasadik... Belki de moralimi hep yuksek tutmam icin yapti bunlari sevgilim.
Sonra o gun.. Beta hcg pozitif.. Bu sevinci yazamayacagim cunku kelimeler yetmez. Aglamistim ama.. Dogumhane bilgisayarinin basindaydim. Sonucu gorunce agladim.. agladim..
Ikiz ya da ucuz olabilir dedi hoca.. Sevincimiz iki kat olmustu.
Ama sonra ultrasonda gorulmeyince ve kurtaj karari verilince, buraya kadarmis duygusu da iki kat oldu. Iki gun sonra tekrar bakilacak ve bos kese oldugu teyit edilince alinacakti. O iki gun ise, hayatimin en kotu degil ama oldukca kotu gunlerindendi.. Izin verdiler bana isyerinden, evde tek basima gecirdim o zor saatleri. Tum gun aglayarak.. Internetten annelerin bloglarini, cocugu olmayanlarin yorumlarini okuyarak...
Sonra.. Bir mucize oldu... Ultrason ekraninda, bir minik kalp.. Pit pit atan.. Benim minik kalbim.. Minik bir damla, bizi hayata baglayan.. Iste oradaydi. Vardi. Pit pit atiyordu.
Gebelik sureci odukca zordu. Bulanti kusmalari saymiyorum, onlara raziydim. Zaten cok sukur Allah'a, ciddi bir saglik sorunum da olmadi. Cok stresliydim ben, hem kisilik itibariyle, hem de cok kiymetliydi minik kalbim, onu kaybetmekten cok korkuyordum.. Bu arada baska bir kiymetlimi, canim babami kaybettim. Once hastaligi, sonra vefati, beni yerden yere vurdu. Kizimin varligiydi tek tesellim.
Zeka testlerimiz kotu cikinca amniyosentez stresiyle de ugrasmamiz gerekti. Ne zamanki sonucun temiz oldugunu ogrendik, ayrintli ultrason da normal cikti, o zaman biraz rahatladim. Kizima minik minik patikler, coraplar, elbiseler alma izni verdim kendime..
Sevgilim de en az benim kadar heyecanliydi, hatta ben onu hic boyle gormemistim! Kizimizin odasinin her santimini elleriyle yapti. Duvarlari boyadi, esyalari birlikte sectik, o monte etti, yerlestirdi. Hatta zemin dosemesini bile elleriyle yapti. Dunyanin en guzel odasi bana gore, her adiminda sevgi islendi cunku.
Son ay geldiginde ben hala 10 kilodan fazla alamamis, hatta bir kilo da vermistim. Artik stresten mi bilmem..
Kizimiz 26 Mart gunu, benim rahmetli anneannemin, Dr Albay Ali Riza Bey'in kizinin (benim doktor olma konusundaki rehberimin, idolumun) kizinin dogum gununde, Istanbul Cerrahi Hastanesi'nde sezaryen ile dunyaya geldi.
Geldi, hayatimizin anlami oldu cikti.
Cok sukur. (Allah isteyen herkese nasip eder umarim)
10 Nisan 2007
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)