Aslında ne kadar büyük beddua. Bunu hep söylüyorum, sonra da ya hakikatn hastalanırlarsa da doktora ihtiyaç duyarlarsa, doktorsuz kalırlarsa diye üzülüyorum.Acaba onlar doktor döverken üzülüyorlar mı? Ne hissediyorlar, ne düşünüyorlar?
Bir gün hasta olup da doktorlara ihtiyaç duyabileceklerini, hatta muhtaç olabileceklerini bilmiyorlar mı? Artık her gün, her yeni gün, yeni bir doktora şiddet olayıyla karşı karşıya kalmaktan çok sıkıldım. Bunaldım.
Bugünkü bahane ne?
Hastasını ambulansla sevketmek isteyen doktora, kendi arabasıyla götürmek istediğini söyleyince, doktor da hastanın durumu ağır ambulansla gitmesi gerek diye..
Reçeteyi okunaksız yazmışsın okuyamadım diye..
Anneme erkek değil bayan hemşire enjeksiyon yapsın, bayan hemşire neden yemeğe gitti diye..
Neden öldürdüler Ersin'i?
Yaşlı dedemizin öldüğünü bildirme, emekli maaşını bankadan çekelim öyle bildir diye...
Mesnetsiz, sebepsiz, saçma.
Haftasonu vizit yaparken, hasta yakınları servisin şifreyle açılan kapısını yumrukla, zorla, kıra kıra açmaya ve içeri girmeye çalışırken ve kapısında güvenlik olan bir servisin içine alınmadılar diye gürültü yaparken, ben çıkıp da "vizit yapıyorum ziyaret saati değil, kapıyı kıracaksınız" diye bağırınca,
karşıma geçip:
"Doktor hanım şiddete başvurarak hiçbirşeyi halledemezsiniz" diyebilecek kadar utanmaz ve arsızlar. Artık şevkim azalmaya başladı. Devlet hastanesiyle gönül bağım kırılmaya...
Bu hasta yakınları artık gerçekten sabrımı taşırmaya, beni benden utandırmaya başladılar. Artık,
korktuğum için doktor odasının kapısını kilitlemeye ve çalındığında açmamaya başladım.
Sahi ben neden doktor olmuştum?