Buyrun, ben

Buyrun, ben

28 Aralık 2012

Yeni yıl yazısı

Hiç yapmadım şimdiye kadar. Ama bu yıl, tam da bu gün (28 Aralık günü), bir yeni yıl yazısı yazmak istedim. Hani şu hayallerim, aşkım ve ben şeklinde olanlardan.. İstediklerimi, planladıklarımı yazayım dedim... Neler istiyorum hayatımda bir toparlayayım, böylelikle de ikibinonüçte ayağımı denk alayım diye...
Şunları buldum istediklerimden:
Bu ikisine sahip olmak isterdim (ki oldum)
 
 
Böyle bir yerde yaşayıp, bu tontik bacaklı bebiyle denizde cup cup eğlenmek isterdim (ki yaptım bunu bu yıl)
 

Şahane insanlarla birlikte çalışıp, onlarla yemeklere gidip, eğlenip, nefis müzikler dinleyip Ege yemeklerini tadayım, şahane akşamlar yaşayayım isterdim... (ki yaptım bunları bu yıl)


Teyzemler bile burda yaşasın, annemle falan haftasonları onun evine gideyim, tıpkı eskisi gibi kendimi teyzemlerin evinde de evimde hissedeyim falan isterdim. Yaşadığım şehirde tek başıma olmayıp, kendi evim gibi hissettiğim başka da evler olsun isterdim (ki burda hakkaten var teyzemler, kuzenim falan.. Annem de taşınıyor hatta.. Yaptım yani bunu bu yıl.)


Haftasonları benden hiçbir beklentisi olmayan ama beni kardeşleri olduğum için koşulsuz seven insanlarla şamata günler geçireyim, eğlenmek isterdim (ki yaptım bunu bu yıl)....

 
Harika kadınların harika bebeklerini doğurtayım, bisürü bisürü bebeğim olsun isterdim... (ki yaptım bunu bu yıl)
 
 
Şöyle kocaman bir bahçesi olan, ne yana dönsem yeşil olan bir evde yaşasam isterdim.. (ki taşındım böyle bir eve bu yıl)


Laparaskopi öğrensem, kurslara gitsem isterdim.... Bazı makaleler yazayım ve bunlar yayınlansın isterdim.... Bir kişisel web sitem olsun, hastalarıma vermek istediğim tıbbi bilgileri orada paylaşayım onlarla isterdim...
Kardeşlerimle her zamankinden çok daha yakın olayım, kardeşim olsunlar, içimden sevgi taşsın, gözlerim dolsun onları düşününce... özleyeyim görmeyince isterdim.
Çok sevdiğim birileri beni arayıp özledik seni desinler isterdim...
Kocam da taşınsın bu güzel yere isterdim..
 
Ki bütün bunlar oldu bu yıl.
 
O zaman ben bir isteklerim yazısı değil de
 
Şükürler olsun yazısı yazmaya karar verdim.
Allah'ım ne güzel bir yıldı bu yıl. Bir sonrakinin daha da güzel olacağını ne güzel işaret etti. Allah'ım çok teşekkür ederim bütün bunlar için. Bize verdiklerinin tümü için.
Vermediklerinden de birşeyler öğrenmemizi sağladığın için. Beş ay sevgilimden ayrı yaşayıp, bağımlı kişilik yapımı bir kenara bırakmamı, ayaklarımın üzerinde durabilmeyi öğrettiğin için, çocuklarımla tek başıma başedebilmeyi ve bundan keyif bile alabilmeyi öğrenmemi sağladığın için... Bütün bu süreçte annemi başımızdan eksik etmediğin için....
Tam, öğrenmem gerekenleri öğrendim bence, artık keşke sevgilim gelse demeye başladığımda onun tayinini yeni yıla yetiştirdiğin için....
Çok şükür.
Eh yeni yılda da bütün bu güzellikler olacağı için şimdiden ona da şükür.
 

20 Aralık 2012

Bakış açısı öğrenilebilir bir şey mi?

Dün akşam, Damla hanımın okul kütüphanesinden getirdiği kitabı okurken, aklıma dünyanın en iyi fikri geldi. Bakış açısı öğrenilebilir bir şeydi ve mutluluk bir seçim'di, biz istersek mutluluğu istersek mutsuzluğu seçerdik. Bunu da bakış açımızı değiştirerek yapabilirdik. Bana bunu hep kardeşim öğretir, Damla hanım ve minik arkadaşlarına ise bu kitap öğretiyordu: Şanslıyım.. Şanssızım.. adlı bir kitaptı. Aynı olaylar, bir tarafında şanslı olduğunu hisseden bir bakış açısıyla, diğer tarafında ise şanssız olduğunu düşünen bir bakış açısıyla anlatılıyor...
 
 
Bu kitap, tam da istediğim bir fırsatı ayağıma getirdi.. Damla hanıma bir oyun oynamak istediğimi, hadi şanslı şanssız yapalım'ı anlattım...
Hemen kavradı. Ben de özellikle onu mutsuz ettiğini, üzdüğünü düşündüğüm söylemlere ağırlık verdim....
Konuşmamız / oyunumuz şu çerçevede devam etti:
Ben: "-Çok şanssızız çünkü kış geldi, dışarısı çok soğuk.."
Damla: "- Çok şanslıyız çünkü evimiz kaloriferli, sıcacık"
Ben: "- Çok şanssızız çünkü babamız hala Antep'te"

Damla: "-Çok şanslıyız çünkü annemiz yanımızda.. Babamız da hayatta"
Ben: "-Çok şanssızız çünkü teyzelerimiz uzakta"
Damla: "-Çok şanslıyız çünkü anneannemiz bizimle kalıyor"
Ben: "-Çok şanssızız çünkü annemiz yemek yapamıyor"
Damla: "-Çok şanslıyız çünkü anneannemiz çok güzel yemek yapıyor"
...
Tam da onlara vermek istediğim hayat dersi işte bu.
Bakış açını değiştir, hayatın değişsin. Sen değiş, dünyan değişsin.